 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/2139
K: 1987/5215
T: 16.06.1987
DAVA : Davacı Hasan vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.1985 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.10.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Hasan vekili ile davalı Hüseyin vekilleri tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Davalı...Kardeşler İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi ile arsa sahipleri Yusuf ve Kadir'in 1236 ada 116 parsel sayılı taşınmaza kat karşılığı inşaat yapılması hususunda anlaştıkları, şirketin 116 parsele yapılmakta olan inşaatın 4. kat, 7 nolu dairesini davacı Hasan'a 10 milyon liraya sattığı, sonradan şirketin ekonomik durumunun bozulması nedeniyle inşaat sözleşmesinin feshedildiği ve arsa sahiplerinin aynı konuda Hüseyin ile yeni bir sözleşme düzenledikleri, Hüseyin'in inşaatı tamamladığı; bu arada davacı ve davalı Hüseyin'in birlikte malzeme aldıkları, davacıya ait dairede bazı değişiklikler yapıldığı, bu değişiklikten ötürü Hüseyin'in davacı Hasan'dan 150.000 lira tahsil ettiği, davalı şirket ortağı Ali ile davalı yüklenici Hüseyin'in kardeş oldukları, Suudi Arabistan'da olan Ali'nin, Hüseyin'e para gönderdiği ve bu paraların inşaata sarfolunduğu, inkara rağmen şirketin inşaatı Hüseyin'e devrettiği ve ortak olmak için sözleşme düzenlemeye gerek görmedikleri dosya kapsamı, davalı Hüseyin vekilinin tespit dilekçesindeki ikrarı, davalı şirket vekilinin beyanı, şahadet vesair delillerle saptandığına; esasen gerek fesihnamede ve gerekse yeni inşaat sözleşmesinde şirketin 6 milyon liraya denk yaptığı işin ve hukuki sonucunun belirtilmemesi ve Hüseyin'e bırakıldığını göstermesi karşısında bu durumun dahi zımnen sözkonusu ortaklığın varlığını doğruladığına; davacı aleyhindeki muvazaayı her türlü delille ispatlayabileceğine ve bu nedenle tanık dinlenilmesinde bir usulsüzlük görülmediğine; kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici edimini yerine getirdiğinde şahsi hak kazanacağına, Borçlar Yasasının 162 ve onu izleyen maddeleri uyarınca yüklenici kazandığı bu şahsi hakkını yazılı olmak koşulu ile üçüncü kişilere temlik edebileceğine, şahsi hakkı temellük eden üçüncü kişi gerek akidi olan yükleniciye ve gerekse arsa sahibine karşı bu hakkını ileri sürebileceğine, mülkiyetin kendisine nakledilmesini isteyebileceğine, açıklanan duruma nazaran davaya dayanak yapılan sözleşme geçerli olduğuna ve davanın dinlenme olanağı bulunduğuna göre, hükme karşı yöneltilen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak;
Davacı Hasan vekili, müvekkilinin satış bedeli 10 milyon lirayı ödediğini bildirdiğine göre, kendisine bu husustaki iddiasını ispat olanağı tanınmadan, davacının 2.130.000 lira bakiye satış bedeli ile sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de:
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyizler vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULNMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, mümeyyizlerden 11.000'er lira duruşma vekalet ücretinin tahsili ile 22.000 lira duruşma vekalet ücretinin 11.000 lirasının davacı Hasan ve arta kalan 11.000 liranın da davalı Hüseyin'e ödenmesine, 16.6.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.