 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/1853
K: 1987/4982
T: 09.06.1987
DAVA : Davacı Halit vekili tarafından, davalılar Hamdi ve arkadaşları aleyhine 23.12.1985 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil, davacılar Hamdi ve arkadaşları vekili tarafından, davalı Halit aleyhine 9.1.1986 gününde verilen dilekçe ile senet iptali ve bu hususla ilgili şerhin tapu kaydından terkini istenmesi üzerine, her iki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda; ferağa icbar suretiyle tescil davasının reddine ve Halit'in bedel davası açmakta muhtariyetine, satış vaadi sözleşmelerinin iptallerine dair verilen 15.10.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı Halit vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Birleştirilen her iki dava, ferağa icbar suretiyle tescil ve senet iptali istemine ilişkindir. Her iki davanın konusunu teşkil eden ve Ankara 15. Noterliği'nce re'sen düzenlenen 29.4.1985 ve 7.5.1985 gün, sırasıyla 23268, 23270 ve 24804 yevmiye numaralı sözleşmeler ile Hamdi, Kadriye, Hediye, Hatice ve Naciye, Ankara İli-Yenimahalle İlçesi Çayyolu Köyü mevkiinde kain ve tapunun 283 parsel sayısında kayıtlı taşınmazdaki paylarını, ikiyüzellibiner lira karşılığında, Halit'e satış vaadinde bulunmuşlardır. Bu sözleşmeler, borç doğuran akit olmaları ve Yasada öngörülen koşulları taşımaları nedeniyle hukuken geçerlidirler. Sözü edilen sözleşmeler tapuya şerh edilmekle, Halit'in bu sözleşmelerden doğan kişisel hakkıda hukuken güçlendirilmiştir. Sözkonusu satış vaadi sözleşmelerinin düzenlenmelerinden sonra, çekişmeli taşınmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi Encümen'inin 4.9.1985 gün ve 1401/2000 ve 19.9.1985 gün ve 1590/226 sayılı kararları ile kamulaştırılmış ve bu kamulaştırma kararları da tapuya şerh olunmuştur. Ayrıca, kamulaştırma bedeli de, Türkiye Emlak Kredi Bankası'na depo edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü, kamulaştırma kararlarının kesinleşip kesinleşmediklerinin saptanmasına bağlıdır. 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 13. maddesinde, kamulaştırma kararının ve bu kararın dayanağı olan evrakın, kamulaştırılan taşınmazın sahibi, zilyedi ve ilgililerine tebliği öngörülmüştür. Ankara Büyükşehir Bedediyesi'nin 28.3.1986 gün ve 3608/3186 sayılı yazılarında, Hediye ve arkadaşlarının kamulaştırma hakkında bilgileri olduğundan ve tapuda ferağ vermek istediklerinden, kendilerine kamulaştırma kararlarının ve ilgili evrakın tebliğ edilmediği bildirilmiştir. Bu durumda, 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 13. maddesinde öngörülen tebligat işlemi yerine getirilmediğinden 283 parsel sayılı taşınmazla ilgili kamulaştırma kararlarının kesinleştiğinden ve kamulaştırma kararının kesinleşmesinden sonra mülkiyetin başkasına devredilmesini önleyen aynı Yasanın 31/b maddesinin olaya uygulama olanağının varlığından sözedilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, kamulaştırma kararlarının kesinleşmediği ve bu nedenle ferağa icbar suretiyle tescil davasının dinlenme olanağı olduğu halde, aksine bazı görüş ve düşünce ile bu husustaki isteğin reddi doğru görülmemiştir.
Kaldı ki, kamulaştırma kararları kesinleşmiş olsa bile, satış vaadi sözleşmeleri tapuya şerh edilmekle, bu sözleşmelerden doğan kişisel hakkı güçlenen Halit'in, HUMK.nun 186. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelini isteyebileceği de düşünülmemiştir
Diğer yönden, yukarıda değinildiği veçhile, satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh edilmesinden ötürü, bu sözleşmelerden doğan kişisel hakkı güçlendirilen Halit'in, hukuki dayanaktan yoksun kalacak ve dolayısıyle onun kamulaştırma bedeli üzerindeki isteklerini önleyecek şekilde senet iptaline karar verilmesi de mümkün değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı-davalı Halit vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, 11.000 lira duruşma vekalet ücretinin Hamdi ve arkadaşlarından alınarak Halit'e ödenmesine, 9.6.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi. yıl