 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/6779
K: 1988/106
T: 18.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı 2200 Kg. çeltik vermek suretiyle davalıdan kiraladığı taşınmaza Hazinece açılan dava sonunda fuzuli şagil olduğu kabul edilerek ayrıca ecrimsil ödemek zorunda kaldığını öne sürerek davalıya icar bedeli olarak verdiği 2200 kg. çeltiğin aynen ya da bedeli 252.000 liranın alınmasını istemiştir.
Davalı, yeri davacıya kiraladığını, kira bedelinin açtığı dava sonunda icraen tahsil ettiğini, ecrimisilden dolayı zarara uğramışsa bunu ilgili Malmüdürlüğünden istemesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacı tarafından Hazineye henüz ecrimsilin ödenmediği, haksız zenginleşmenin gerçekleşmediği gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Kararı davacı ve gerekçeden de davalı taraf temyiz etmiştir.
1 - Maliye Hazinesi tarafından davacı aleyhine açılan Keşan Asliye Hukuk Mahkemsinin 982/197 esas ve 1983/199 K. sayılı ecrimsil davasında verilen karar ile taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkına Maliye Hazinesinin sahip olduğu, davalının yeri üçüncü şahıstan kiraladığı yolundaki savunmasının değer taşımadığı kabul edilerek kiracı davacı, Hazineyi ecrimsil ödemekle yükümlü kılınmıştır. Davacı ile davalı arasında yapılmış olan kira sözleşmesi gereği, davalı BK. md. 249 gereğince kiralananı akitten maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmekle ve kira müddeti zarfında da bu halde bulundurmakla mükelleftir. Öte yandan Borçlar Kanununun 253 üncü maddesi gereğince kiralayan kiralananın, üçüncü şahıs tarafından kira sözleşmesinin yapılmasından önce mevcut olan aynı hak dolayısıyla tamamen veya kısmen zaptedilmesinden kiracıya karşı sorumludur. Olayda Hazine mülkiyet hakkına dayanarak davacının kiracılık hakkı ile bağdaştırılmayacak bir iddiada bulunmuştur. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmış ise de, bunun karşılığında tapu maliki Hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve tazminat ödemeye mahkum olmuştur. Davacıya karşı açılmış olan ecrimsil davasında verilmiş olan bu kararla kiralanan, davacı kiracıdan zaptedilmiş olmaktadır. Davalı bu davada kiralanan üzerinde kiraya vermek suretiyle tasarruf etmekte haklı bulunduğunu kanıtlayacak bir delil ibraz etmemiştir. Bu durumda davacı zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira akdini feshedebilir ve Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Burada davalının kira bedelini geri verme borçu kira sözleşmesinin fesih edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu itibarla davacının ecrimsil parasını Hazineye fiilen ödemiş olup olmaması davalıya karşı sahip olduğu geri alma hakına etkili değildir. Karar bu yönden bozulmalıdır.
2 - Gerekçeye yönelik davalının temyiz itirazları ise bozma nedenine göre reddedilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 inci bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 18.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.