 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1987/6434
K:1987/6536
T:29.12.1987
ÖZET : Yanlar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı durumlarda avukatlık ücretinin belirlenmesinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uygulanması gerekir.
(Av. As. Üc. Ta. m. 12)
Cemil vekili ile Nihat vekili aralarındaki dava hakkında, (Ankara 11. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 20.5.1987 tarih ve 193-267 sayılı hükmün, Dairenin 12.10.1987 tarih ve 4224-4844 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı avukat, davalı hakkında Ankara Gayrimenkul Satış İcra Memurluğu'nda açılan takipte hazırladığı dilekçe ile itiraz yapıldığını, alacaklı Anadolu Bankası'nın itirazın kaldırılması talebiyle Ankara 3. İcra Tetkik Mercii'nde açtığı davayı davalının vekili sıfatıyla takip ederek lehine karar aldığını, davalı ile yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığını bu durumda davanın müddeabihini teşkil eden 73.559.500 lira üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanarak 1.618.000 lira vekalet ücretinin ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece, kazanılan 38.559.500 lira üzerinden nisbi tarifeye göre hesaplanan 898.690 liranın davalıdan alınmasına karar verilmiş davalının temyizi üzerine karar Dairemizin 12.10.1987 gün 1987/42244844 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davalı taraf, 5.11.1987 günlü dilekçesi ile karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Gerçekten icra ve merci dosyalarının incelenmesinden, davacı avukatın icra takibi sırasında davalıya hukuki yardımda bulunduğu saptanamamıştır. 25.11.1985 günlü itiraz dilekçesi davalı tarafından imzalanıp icra memurluğuna verilmiş ve itirazın iptali davası açıldıktan sonra davacı avukat 3.2.1986 gününde düzenlenen vekaletnamesini merci dosyasına ibraz ederek mercideki davayı takip etmiştir. Mahkemenin bu yoldaki kabulüde davacı tarafından temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir.
O halde davacı avukat İcra tetkik Merciinde takip ettiği dava nedeniyle ücrete hak kazanacaktır. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığına göre ücretin belirlenmesinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uygulanacaktır. Tarifelerin "İcra ve İfLas Daireleri ile Tetkik Merciinde Ücret" başlıklı 12. maddesi hükmüne göre; duruşmalı yapılan işlemler nedeniyle tarifelerin ikinci kısmının ikinci bölümünün 2 ve 3 sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, tarifelerin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez. Mercideki dava 17.12.1985 tarihinde açıldığına göre bu tarihte yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünün 3 sıra numarasında gösterilen ücret 4300 lira olup bu miktara hükmedilmek gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken yanılma sonucu onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalının karar düzeltme talebi kabul edilmeli ve mahkeme kararı açıklanan nedenle bozulmalıdır.
Sonuç : Usulün 440 ile 442. maddeleri uyarınca davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.10.1987 gün 1987/ 4224-4844 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 29.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.