 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/5096
K: 1987/5598
T: 17.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, çağrı kağıdı gideri ödenmediğinden bu isteğin reddiyle incelemenin evraklar üzerinde yapılması karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünülüdü:
Davacı vekili, müvekkilesinin eşinin sahibi bulunduğu A..Gıda Maddeleri A.Ş. lehine Akbank Türbe Şubesi'nce düzenlenen 13.500.000 TL. bedelli kredi taahhütnamesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak MK.nun 169. maddesinin bu tür kefaletin geçerliliğini sulh hakiminin iznine bağladığını, oysa davaya konu kefalet için sulh hakiminin iznine bağladığını, oysa davaya konu kefalet için sulh hakiminden izin alınmadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu iddia ederek yasalara aykırı imzalanan taahhütnamenin müvekkilesi açısından iptali ile geçersizliğine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, bu taahhütnamede davacı Hikmet'in müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, taahhütnameden de anlaşılacağı üzere davalının kocası lehine değil kocasının hissedarlarından bulunduğu hükmi şahsiyeti olan bir A.Ş. lehine kefil olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davada vesayet makamından izin alınmadığından davacı tarafça imzalanan taahhütnamenin iptali ile geçersizliğine karar verilmiştir. Hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
MK.nun 169. maddesinde (koca menfaatine olarak karı tarafından üçüncü şahsa karşı iltizam olunan borçlar sulh hakimi tarafından tasdik olunmadıkça muteber olmaz) hükmü yer almaktadır. Davacı kadın, dava dışı kocası Atilla için değil, A...Gıda Maddeleri A.Ş. menfaatine ve lehine Akbank T.A.Ş. Türbe şubesi'nin alacağı için kefil olmuştur. Kocanın, borçlu Anonim Şirketin ortağı olması sonuca etkili değildir. Anonim şirket, tüzel kişiliğe ve ortaklarının dışında ayrı bir mal varlığına sahiptir. Böylece olayda koca lehine kefalet söz konusu değildir. ve sözleşme davacı yönünden de geçerlidir. Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulü yasaya aykırıdır. Kararın bozulması gerekir.
SONUÇ : Kararın yukarıda yazılı nedenle (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 17.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.