 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/5066
K: 1987/5893
T: 30.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü :
KARAR : Davacı, 22.10.1979 günlü sözleşme ile davalının satışın vaddettiği dairenin 22.10.1981 gününde teslim edilmesini üstlendiği halde, istediği fiyat farkının kabul edilmemesi üzerine daire tapusunu oğlu ((.)'a aktardığını, açtığı ayrı bir dava ile kaydını iptal ettirip sonraki bir dava ile de kendi adına tescil kararı aldığını, daireyi ancak 19.2.1986 gününde teslim alabildiğinden, 22.10.1981 - 19.2.1986 arası için mahrum kaldığı (asgari kira karşılığı) 3.590.000 liranın her yıl sonu için başlatılacak faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı, davaya karşı koymuş, mülkiyet Yargıtay Kararı ile davacıya geçtikten sonra daireyi davacıya teslim ettiğinden tazminat istenemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, istek kapsamına göre bilirkişi aracılığı ile belirlenen 2.430.000 lira tazminatın 22.10.1981 gününden yürütülecek faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1 - (...)
2 - Muaccel bir borçun borçlusu alacaklının ihtariyle mutemerrit olur (BK. md. 101/1). Davacı ancak temerrüt tarihinden sonrası için temerrüt fazi isteyebilir. Dava dilekçesinde davacı 12.2.1986 günlü ihtarından söz etmekte ise de bu belge dosyada yoktur. Bu durumda davacıdan bu ihtarnamenin ibrazı istenilmeli, davada önce davalının temerrüde düştüğü saptandığı takdirde temerrüt tarihinden itibaren, aksi halde dava gününden itibaren temerrüt faizine hükmedilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden dairenin teslimi öngörülen 22.10.1981 günü faiz başlangıcına esas alınarak bu tarihten itibaren fazi yürütülmesi yasaya aykırıdır.
3 - Davacı, dava dilekçesinde 22.10.1981 ila 19.2.1986 tarihleri arasındaki sürenin beher yıl için yıl sonundan başlamak suretiyle faiz yürütülmesini istediği halde, mahkemece 22.10.1981'den itibaren tüm alacak üzerinden faiz yürütülmesi, istekten fazlaya hükmetmek olup (HUMK. md. 74) kabul biçimi yönünden bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Sair temyiz itirazlarının reddi ile kararın 2 ve 3 üncü bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 30.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.