 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/366
K: 1987/832
T: 13.02.1987
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalılardan (T.P.) ile aralarında mevcut 1.9.1980 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin birer yıl uzayarak 1.9.1980 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin birer yıl uzayarak 1.9.1983 tarihinden itibaren aylık 20.000 lira kira bedeli üzerinden yenilendiğini, ancak bu davalı ile birlikte davalı Darülşafaka Cemiyeti Başkanlığının birlikte gönderdikleri 27.3.1984 tarihli ihtarname ile 2912 sayılı Kanuna göre kira sözleşmesinin 1.5.1984 tarihinde sona ereceğini ve bu tarihten itibaren aylık kira parasının 100.000 lira olarak tesbit edildiğini, 30 gün içinde yeni kira bedeli ve yeni şartlarla kira sözleşmesi yapmazsa icra memurluğundan tahliyesini isteyeceklerini ihtar ettiklerini, kira sözleşmesi yaptıkları (T.P)'in taşınmazın intifa hakkı sahibi olduğunu, Darülşafaka Cemiyetinin ise bu kuru mülkiyet sahibi olduğunu, kira sözleşmesinde adı geçen Cemiyetin taraf olmadığını ve taşınmazın 2912 sayılı Kanunun kapsamına girmediğini ileri sürerek kira sözleşmesinin ve kiracılık sıfatının devam ettiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, Darülşafaka Cemiyetinin taşınmazın 1/2 hissesinin tam mülkiyeti ile 1/2 hissesinin çıplak mülkiyetine ve (T.P.)'in de 1/2 hissesinin intifa hakkına sahip olduklarını, taşınmazın 2912 sayılı kanunun kapsamına girdiğini bilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki tapu kayıtlarına göre 36 parsel numaralı kargir apartmanın maliki (M.P.)'in taşınmazın tamamını 27.6.1977 tarihli vasiyetname ile Darülşafaka Cemiyetine vasiyet ettiği ve 4 numaralı dairede ikamet eden, diğer dairelerin 1/2 hissesinin intifa hakkını karısı (T.P.)'e bıraktığı, bu şekilde 20.8.1981 tarihinde Darülşafaka Cemiyeti adına tapuya kayıt edildiği anlaşılmaktadır. Davacı bu apartmanın 3 numaralı dairesinde (T.P.) ile yaptığı kira sözleşmesine dayanarak 1.9.1980 tarihinden beri kiracı sıfatiyle oturmaktadır. Daireyi kiraya veren (T.)'nin 1/2 intifa hakkına sahip olduğu için kira bedelinin yarısını 1/2 intifa hakkı sahibi olan Darülşafaka Cemiyetine (T.)'nin ödediği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'a geçici madde ekleyen 2912 sayılı kanun kamu yararına çalışan bir kısım derneklerin ve bu arada Darülşafaka Cemiyeti ile bağlı vakıfların adına kayıtlı veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken sahip bulundukları gayrimenkullere (vasiyet edilenler dahil) ilişkin kira sözleşmelerinin bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren atlı ay sonra sona ereceği ve ilgili kuruluşun tek taraflı olarak tesbit edip bildireceği kira bedeli üzerinden yeniden kira sözleşmesi yapmayan kiracıların İcra Memurluğunca tahliye ettirileceği hükmünü getirmiştir. Görülüyor ki bu kanun kamu yararına çalışan derneklerin tek başlarına tümüne sahip oldukları veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken malik oldukları taşınmazları kapsamına almıştır. Bunların özel hukuk, gerçek veya tüzel kişileri ile müştereken malik oldukları taşınmazları ile tamamının veya bir kısım hissesinin intifa hakkı gerçek veya tüzel kişilere ait olan taşınmazlar bu kanunun kapsamına girmezler. Çünkü aksi halde kanunun kapsamı dışında kalan gerçek veya tüzel kişiler de dolaylı olarak bu kanundan yararlandırılmış olur ki yasa koyucunun bu durumu istediği kabul edilmez. Kira sözleşmesi bir bütün olduğundan kira bedelinin iki türlü hesap edilmesine de olanak yoktur. Bu gibi taşınmazlarda kiraya verenin kişiliği de önemli değildir. Yani bu daireyi Darülşafaka Cemiyeti kiraya vermiş olsaydı gene bu kanunundan yararlanamazdı.
Mahkemenin emsal olarak aldığı Dairemizin 16.4.1986 günlü, 1603-2312 sayılı kararı, Darülşafaka Cemiyetinin bağlısı vakıf kuruluşu ile ilgili olup bu davadaki olayla herhangi bir benzerliği yoktur.
Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden, olaya uygun olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 13.2.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.