 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/3069
K: 1987/3437
T: 10.06.1987
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı; inşa etmekte olduğu apartmandan kendisine tapu ile bir daire satmış bulunan davalının, 30.10.1984 tarihinde eksiksiz teslim etmeyi kabul ettiği halde inşa işini yarım bıraktığını ileri sürerek eksiklikler için tesbit edilen 782.802,59 lira zararı ile sözleşme gereğince teslimde geciktiği her ay için 20.000 lira üzerinden kira tazminatı olarak 140.000 liranın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların varit olmadığını bu nedenle davanın red edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dairenin tapusunun verildiği 14.1.1985 tarihinde ihtirazı kayıt ileri sürülmeden teslim alınmış olduğundan sözedilerek Kasım ve Aralık 1984 ayları için kira parası olarak 40.000 liranın tahsiline, diğer isteklerin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, dinlenen tanık ifadelerine dayanılarak dairenin Ocak 1985 tarihinde davacıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Ne var ki, dinlenen davacı tanıkların dairenin delil tesbit tarihine kadar davacıya teslim edilmemiş olduğunu belirtmişlerdir. Diğer taraftan davalı tanıklarından Hüseyin, tapuların alındığını, ancak herkesin Mayıs 1985 ayından itibaren oturmaya başladığını söylemiş, davalı tanığı Müslim ise dairenin davacıya teslimi hususunda bir bilgi vermemiştir. Diğer davalı tanığı İzzet, 1984 yılının son ayında teslimden sözetmiştir. Bu tanık hariç diğer tanıkların sözleri, dairenin Ocak 1985'te davacıya teslim edildiğini kanıtlayacak nitelikte değildir.
Öte yandan, 22.4.1985 tarihinde yapılan delil tesbitinde, müteahhidin inşaattan el çektiği, davacıya ait dairenin kapısının kilitli olduğu, bilirkişinin daha sonra inceleme yapması için kapının çilingir aracılığıyla açıldığı anlaşılmaktadır. Bu delillerin birlikte değerlendirilmesinden; dairenin davacıya delil tesbiti tarihine kadar verilmediği, davacının daireyi bu tarihten sonra teslim alabildiği soncuna varılmak gerekir.
Böylece davacı, tesbit tarihine yani Mayıs 1985 ayına kadar dairenin aylık 20.000 lira kirasını isteme hakkına sahiptir.
Davacı, ilkin daireyi teslim aldıktan sonra ayıplı ve noksan işletmedolayısıyla muayene ve ihbar ile yükümlüdür. Bu nedenle dairenin ihtirazi kayıtsız teslim alınmış olması ayıplı ve noksan işlerden dolayı tazminat istenmesine engel değildir. Ayıplı hususlar ancak teslimden sonra muayene ile anlaşılacaktır. Kaldı ki davacı olayda teslimden önce 22.4.1985 tarihinde yaptırdığı delil tesbiti dilekçesi ve verilen raporu davalıya tebliğ ettirmiştir. Böylece davacı, ayıplı ve noksanları davalıya ihbar borcunu yerine getirmiş sayılır. Bu nedenle mahkemece ayıplı ve noksan işler konusunda gerekli araştırma yapılarak ortaya çıkacak sonuca göre tazminat isteğinin karara bağlanması gerekir. Yazılı gerekçe ile noksan ve ayıplı işlere ait isteğin tamamen reddi yasaya aykırıdır. Bu nedenle kararın gerek ayıplı ve noksan işler, gerekse gecikme tazminatı yönünden bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 10.6.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.