 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/2347
K: 1987/2637
T: 30.04.1987
DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar 28.6.1984 günlü sözlü akitle davalıdan satın aldıkları kamyonun ayıplı olduğunu ileri sürerek satışın feshine, kamyonun davalıya ve satış bedeli karşılığı davalıya verilen 2.490.000 liralık bonoların kendilerine aynen teslimine ciro edilmişse satış bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacıların arabayı muayene ederek aldıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kamyonun motor numarasında tahrifat bulunuşu nedeniyle ayıplı kabul edilerek satışın feshine, taraflarına karşılıklı olarak aldıklarını birbirlerine iade etmelerine senetlerin aynen olmadığı takdirde bedelleri olan 2.400.000 TL. nın davacılara iadesine karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Mahkemece satış nedeniyle düzenlenmiş olan toplam 2.400.000 liralık senetlerin aynen olmadığı takdirde bedeli olan tutarın davacılara iadesine de karar verilmiştir. Satış nedeniyle düzenlenen sözkonusu bonolar yargılama sırasında mahkemeye ibraz edilmemiştir. Dosya münderecatından bu bonoların davalı tarafından üçüncü kişilere ciro edildiği, bazı senet hamillerinin davacılara hakkında icra takibi yaptıkları anlaşılmaktadır. Bonoların davalının elinde bulunmadığı ve üçüncü kişilere ciro edildiği anlaşılmaktadır. Senetlerin ciro yolu ile hamili bulunan üçüncü kişiler davaya dahil değildir. Bu durumda mahkemece ayıp nedeniyle davacıya geri verilmesi gereken bonolardan dolayı davacıların davalı yönünden borçlu olmadığının tesbitine ve davalı bakımından bonoların iptaline karar verilmesi gerekir. Bonoların davalının elinde bulunup bulunmadığı ve davacının bono bedellerini ödeyip ödemediği tesbit edilmeden bonoların aynen davacıya iadesine ve bonolar tutarının davalıdan alınmasına karar verilmesi yasaya uygun değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı birinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine ve kararın ikinci bentte belirtilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine 30.4.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.