 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/1826
K: 1987/2139
T: 09.04.1987
DAVA : Taraflar arasındaki borcun kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalıya ait dükkanı 1984 yılı Haziran ayında kiraladığını ve daha sonra 31.1.1985 günlü yazılı kira sözleşmesini düzenlediklerini ve sözleşmeye, davalının kiralananı 31.1.1986 tarihinde tahliye etmemesi halinde anılan tarihten sonra her gün için 10.000 lira ödeyeceğine dair bir madde koyduklarını, davalının kararlaştırılan tahliye tarihinden 89 gün sonra kiralananı tahliye etmesi sebebiyle günlük 10.000 liradan 890.000 lira alacağın tahsili için yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, aralarında sözlü sözleşme bulunmadığını, kiralananı ilk kez 31.1.1985 günlü yazılı kira sözleşmesi ile kiraladığını, sözleşmeye konan cezai şartın 6750 sayılı yasanın 9 uncu maddesine aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözlü olarak yapılan ilk sözleşmede cezai şart kabul edilmediğinden sonraki yazılı sözleşmenin ilk sözleşme şartlarıyla yenilenmiş sayılacağı, ilk sözleşmede bulunmayan cezai şartın geçersiz olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taraflar arasında yazılı kira sözleşmesinden önce sözlü anlaşma bulunduğu ve davalının kiralananda bu sözlü anlaşmaya dayanarak oturduğu kabul edilmiştir.31.1.1985 başlangıç tarihli kira mukavelesinde yapılmış olan tahliye taahhüdü davalı kiracı kiralananda oturduğu sırada verilmiş olduğundan geçerlidir. Tahliye taahhüdüne bağlı olarak sözleşmenin 4 üncü maddesinde cezai şart hükmü getirilmiştir. Kural olarak kiracının geçerli tahliye taahhüdünde belirlenen tarihte tahliye yapmadığı takdirde cezai şart ödemesi kabul etmesi de geçerlidir. Geçerli tahliye taahhüdüne bağlı cezai şart da fer'i borcu olarak geçerlidir. 6570 sayılı yasanın 7/a maddesinde düzenlenmiş olan tahliye taahhüdü aynı yasanın 9 uncu maddesindeki kira sözleşmesi hükümlerinde kiracı aleyhine değişiklik yapılmasını yasaklayan kuralın bir istisnasıdır. Yasanın 7 nci maddesi kiracının ilk defa tahliyeyi taahhüt etmesine cevaz vermiştir. O halde geçerli olarak kabul edilen tahliye borcunun zamanında yerine getirilmesini sağlamak için ceza koşulu kararlaştırılması da 9 uncu maddedeki yasağın kapsamı dışındadır. Tahliye taahhüdü ve ceza koşulu birbirine bağlıdır ve aynı hukuki değerlendirmeye tabi olmak gerekir. Bu nedenle mahkemenin tahliyenin zamanında yapılmadığı takdirde hergün için mal sahibine 10.000 lira ödeyeceğine dair sözleşme hükümlerinin kiracı aleyhine yapılan sözleşme değişikliği olarak nitelemesi ve 9 uncu maddeye aykırı sayarak geçersiz kabul etmesi yasaya uygun değildir. Sözleşmenin 4 üncü maddesi 3 üncü madde ile yüklenilmiş olan ve geçerli bulunan borcun bir müeyyidesi ve 3 üncü madde ile bağlantılıdır. Ne var ki davalı kiralananı tahhüt edildiği gibi 31.1.1986 gününde tahliye ettiğini ve sözleşmeye aykırı davranmadığını öne sürmüştür. Bu konuda tarafların göstereceği deliller toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 9.4.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.