Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/1641
K: 1987/2607
T: 29.04.1987
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarakverilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca davalılardan Sülbiye tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların murisi Zarifenin Orhangazi Akharım Köyü, Sığır Yolu Mevkii'ndeki 30 parsel taşınmazının 2/3 hissesini 1.200.000 TL.ye harici satış senedi ile satın aldığını parasını ödediğini tapuda ferağ veremeden Zarife'nin 28.9.1984 günü öldüğünü taşınmaz devir edilmediği gibi ödenen satış bedelinin de iadesi ihtarla istenmesine rağmen geri verilmediğinden 1.200.000 TL. 28.9.1984 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı, Sülbiye davayı kabul etmiş ve beyanını imzalamıştır. Davalı Raif ve akif ile Hakizek, Zeytinburnu asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla gönderdikleri ilk cevap dilekçesinde davaya karşı koyarak davanın haksız olduğunu bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, satışın geçersiz olduğunu, satış bedelinin murisin terekesinden çıkmadığını ileri sürerek reddini dilemişler ve yine davalı Nakize Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin eliyle gönderdiği 4.11.1986 günlü ikinci dilekçe ile de yetkili mahkemenin Erzurum Mahkemeleri olduğunu açıklayarak yetki yönünden dava dilekçesinin reddini dilemiştir. Diğer 5 davalı davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkeme geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın istirdadı haksız iktisap olduğundan davanın davalının ikametgahı mahkemesinde görülmesi icabedeceği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve istek halinde dava dosyasının yetkili Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş hüküm davacı ile davalı Sülbiye tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak her dava kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının Türk Kanunu Medenisi gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür (HUMK. md.9/1), davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılır. Şu kadar ki konuda dava sebebine göre davalınnın tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belli edilmişse davaya o mahkemede bakılır. Ancak davanın sırf davalılardan birini kendi mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı belirtilir. Veya başka delillerle anlaşılırsa mahkeme onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir (HUMK. md. 9/2).
Olayımızda davalı sayısı birden fazladır. Başka bir ifade ile davalı tarafda birden fazla mecburi dava arkadaşı vardır. öyleyse dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir. Bu kural hem ihtiyari ve hemde mecburi dava arkadaşlığında uygulanır. Davanın açıldığı orhangazinin davalıların ikametgahı olduğu saptanamamıştır. Dava dilekçesinde davalı Sülbiye, Raif ve Akif'e Zeytinburnu'ndaki adreslerine diğer davalılara Erzurum Sanayi Mahallesi'ndeki adreslerine davetiye çcıkarılmış ve bu adreslerine tebligat yapılmıştır.
Bu durumda dava davalılardan hiç birinin ikametgahı olmayan Orhangazi'de açılmıştır. Davalı Nafize yetki itirazında bulunduğuna ve diğerleri böyle bir ilk itirazda bulunmadıklarına göre, bu halde HUMK.nun 9. maddesinin ikinci fıkrası birinci bendi hükümleri uygulanamaz (HUMK. md. 9/11-1). Çünkü davanın açıldığı Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi hiç bir davalının ikametgahı mahkemesi değildir. Öyleyse yetki itirazında bulunmayan davalılar için mahkemenin yetkisi kesinleşmiştir. O halde mahkemenin yetki itirazında bulunan davalı Nazife ilk itirazını kabul ederek onun hakkındaki davanın ayrılmasına ve yetkili Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermesi yetki itirazında bulunmayan diğer davalılar hakkında da davaya devam etmesi gerekir (HGK. 16.1.1963 T., 2/14-4).
Mahkemenin bu kuralları gözardı ederek yazılı olduğu üzere bütün davalılar yönünden yetki itirazının kabulü ile yazılı biçimde karar vermesi usul ve yasaya aykrı olup hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı Sülbiye yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 29.4.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini