 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/13
K: 1987/437
T: 29.01.1987
DAVA : Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, çağrı kağıdı gideri ödenmediğinden bu isteğin reddiyle incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, Bodrum Noterliği'nce düzenlenen 26.4.1985 günlü satış senedi ile davalıdan, deniz teknesiyle deniz motorunu, satış tarihinde çalışır vaziyette her türlü ayıptan ve kusurdan ari olarak satın aldığını, ancak davalı, satış tarihinde motorun çalışır olduğunu, ayıptan ve kusurdan ari olduğunu taahhüt etmişse de, yapılan tesbitte, motordaki arızanın ve ortaya çıkan ayıpların satıştan önce var olduğunun saptandığını, ayıplı moturun çalışır hale getirilmesi için 800.000 TL. gider yapılması gerektiğini, motorun dış muayene ile anlaşılamıyacak kadar kendisinden beklenen işi ve hizmeti yapamayacak derecede ayıplı ve kusurlu olduğunu, davalıya ihtarname ile feshi ihtar ettiğini, ancak davalının cevap olarak feshe yanaşmadığını bildirdiğini, bu nedenle satış aktinin feshini deniz teknesi ve motorun davalıya geri teslimini, 1.250.000 TL. satış bedelinin tahsilini, aksi halde 800.000 TL. tamir parasının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, satış senedinin 26.4.1985 günü düzenlenip, motorun alıcıya teslim edildiğini, davacı tarafından ise 45 günlük kullanımdan sonra 10.6.1985 tarihinde ayıbın ihbar olunduğunu, yasanın emrettiği biçimde derhal ihbarda bulunmadığını, davacının delil tesbit dosyasında tekneyi toplam 5 saat kullandığını beyan ettiğini, bunun 150 deniz mili yol yaptığını, ayıplı motorla bu kadar yol yapmanın mümkün olmadığını, satışın usulüne uygun olarak ve inceleme de yapılarak davacının bilerek ve isteyerek motoru satın aldığını, motorun yaşı itibariyle kullanımdan doğan arızalarının olduğunu ve ayıp sayılmayacağını savunmuştur.
Mahkemece, tesbit bilirkişi raporuna göre, deniz motorunun satıştan önce ağır hasarlı olduğu ve bunların sonradan ortaya çıktığı, harici muayene ile bunların tesbitinin mümkün olmadığı, satıcının ise bu konuda garanti vermiş olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne, 26.4.1985 tarihli satış sözleşmesinin iptaline, motorla birlikte alınan tekne ve treylerin davalıya iadesine, 1.250.000 TL. satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının 26.4.1985 tarihli sözleşmesi ile davalıdan bir deniz motoru satın almış olduğu ve motorun 1972 model olup evvelce tamir gördüğü ve sonradan davacının yedinde iken arızalandığı bunun üzerine davacının 8.6.1985 tarihinde motor üzerinde tesbit yaptırarak 10.6.1985 tarihinde ayıp nedeniyle davalıya aktin feshini ihbar ettiği, dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Esasen bu yönlerde taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık da yoktur. Uyuşmazlık ayıbın niteliği üzerinde yani gizli veya açık ayıp olup olmadığı yönünde toplanmaktadır. Davacı, 31.5.1985 tarihinde sadece 5 saat çalışma sonucunda motordaki ayıpları öğrendiği ve hemen tesbit yaptırıp davalıya durumu ihbar ettiğini ileri sürmüş, davalı ise motorun eski ve tamir edilmiş olduğunu, davacının satın alırken bildiğini ve bu durumu bilerek satın aldığını, zamanında ayıp ihbarında bulunmadığını, bu nedenle akti fesih yetkisi olmadığını savunmuştur. Teslim tarihi ile ihbar tarihi arasında 1,5 aya yakın bir süre geçmiştir. BK.nun 198. maddesine göre, alıcı teslim aldığı malı örf ve adete göre, imkan hasıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu derhal satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumda derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde gene satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş addolunur.
Somut olayda, satım konusu mal bir deniz motorudur. Bu tür maldaki ayıp ancak derhal yapılacak bir muayene, yani çalıştırma sonucunda anlaşılabilir. Davacı alıcı bu motoru derhal çalıştırmak ve ayıplı olup olmadığını araştırmakla yükümlüdür. Şayet teslim alındığı tarihte yapılan çalıştırma ile motordaki arıza anlaşılamıyor ve ancak uzun süreli bir çalıştırma sonucunda arıza meydana çıkabiliyorsa o takdirde bu ayıba gizli ayıp denilebilir. Bütün bu yönler teknik bir bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkarılabilecek fen ve ihtisasa ilişkin bir konudur. Mahkemece bu yönlerde hiç bir inceleme ve araştırma yapılmadan ve bu yönlere hiç bir açıklık getirmeyen tesbit raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Öyle ise eksik inceleme sonucu verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 29.1.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.