 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1987/1150
K: 1987/1644
T: 19.03.1987
DAVA : Taraflar arasındaki iptal-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının çekle borçlandığı 500.000 lira alacağı ödememesi nedeniyle asıl borç münasebetine dayanarak yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, davacıya borçlu olmadığını, çek bedelini lehdara ödediğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kanıtlandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının icra takibi sırasında ileri sürdüğü çek belgelerinde tanzim yeri olmadığı ve çeklerin zamanaşımına uğradığı yolundaki itirazlarını dikkate alarak, davalı ile arasındaki asıl borç münasebetine dayandığını bildirmiş ve 24.4.1986 günlü dilekçesinde ise iç ilişkiyi, davacıya ceviz satışından kaynaklandığı şeklinde açıklamıştır. Davalı davacı ile ceviz alış verişi olmadığını, bu çekleri de davacıya değil, çekte lehtar olan (O.)'e verdiğini söylemiştir. Çek içeriği ve arkasındaki ciro şerhine göre davacı ile davalı arasında doğrudan bir iç ilişki yoktur. Çünkü pek muhteviyatına göre davacı bu çekleri davalıdan değil, lehtar olan (Ö.)'den almıştır. davacının, bu çekleri (Ö.)'in aracılığı ile, doğrudan davalıdan aldığını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Taraflar arasında doğrudan bir iç ilişki bulunmadığından çeklerdeki davalıya ait keşideci imzası davacı yararına yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemez. Bu nedenle olayda davalının rızası bulunmadığından, tanık dinlenemez. Davacı dava dilekçesinde "vesair" sözleriyle ant deliline de dayandığından davalıya iç çeviz satışından 500.000 lira alacaklı olmadığına dair yemin teklif edebilir. Bu hakkın kendisine hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.