 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1987/7409
K: 1988/6712
T: 25.05.1988
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzirene, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 5.6.1987 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : 1 - Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, göre borçlunun aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - İcra ve iflas Kanunun 68, 68/a, 169/a, 170/a, 269/b ve 275. maddelerindeki para cezaları, bu Kanuna 7.6.1965 tarihinde yürürlüğü giren 538 sayılı Kanunla konulmuştur. Bu cezalar, amaçları ve düzenleniş biçimleri itibariyle disipliner niteliktedir. Bu husus 68. maddenin M. Meclisi Komisyonu gerekçesinde, "tasarıda imza inkarı için kabul edilen para cezaların hepsi de disipliner mahiyettedir.. Bu hususta komisyonda görüş birliğine varılmıştır" sözleriyle de ayrıca belirtilmiştir.
İcra ve İflas Kanunun yukarıda belirtilen maddelerindeki para cezaları, 10 Haziran 1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun 2. maddesinin değiştirilmesine dair 21.1.1983 tarih ve 2790 sayılı Kanunla 15 misline çıkarılmıştır. 2790 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 22 Ocak 1983 tarihinden itibaren İcra ve İflas kanununun olayda uygulanacak 170. maddesindeki ceza "1500 liradan 75.000 liraya kadar para cezası" halini almıştır.
Tarihi itibariyle önceye ait olmakla beraber, 4.3.1953 tarih ve 1951/6-953/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da yukarıdaki sonucu destekler niteliktedir.
Bu durum karşısında, takdiri ağırlaştırıcı nedenleri açıklanmaksızın ve ayrıca 75.000 lira olan yasal son sınırda aşılmak suretiyle borçlunun 100.000 TL.para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz olduğundan mercii kararının bu yönden İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, sonçta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile 25.5.1988 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İİK.nun 538 sayılı Kanunla değişik şekli 1965 yılında yürürlüğe girip, bu kanunla para cezaları ihdas edilmiştir. 5435 sayılı Türk Ceza Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi, Kanunun yürürlüğü bu kanundan önce olduğu gibi 2. maddesinde para cezalarından bahsedilmekte olup, TCK.nun 11. maddesinde yazılı ve aşağı yukarı hadleri 19 ve 24. maddelerde gösterilen ağır ve hafif para cezaları ile ceza hükümlü kanunlarla ilgilidir. 2. maddedeki (bütün kanunlar) deyimi Ceza Kanunları ile ceza hükümlü kanunlar kasdedilmiştir. Kanun başlığı bu cihete teyid etmektedir. Tazminat kabilinden olup, bu niteliği gereği ödenmemesi halinde paraya çevrilemez, C.Savcısınca infaz edilemez, tahsil ve takibi maliyeye aittir. Aksine düşüncelerle 5435 sayılı Kanunun uygulanması ile İc.İf.K.nun 170. maddesindeki para cezasının yukarırı haddinin 75.000 TL. olduğunun kabulü ile yapılan bozmaya katılmıyorum.