 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1987/10759
K: 1988/8524
T: 24.06.1988
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 7.9.1987 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : HUMK.nun 388/son maddesi gereği, hüküm fıkrasında istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan haklarını açık ve şüphe uyandırmayacak biçimde gösterilmesi lazımdır. Aynı Kanunun 381/2. fıkrasında ise, kararın tefhimi, en az 388 maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilmesi ve okunması sureti ile olacağı belirtilmiştir.
Olayda, 17.4.1987 tarihli kararın tefhimi, sadece (hacizin kaldırılması isteminin reddine, ihalenin feshi isteminin reddine) şeklindedir. Gerekçeli kararda ise, tarifeye aykırı şekilde nisbi avukatlık ücretine hükmedildiği açıktır. Bu son ve gerekçeli kararın tebliği ile aykırılığa muttali olan kişinin temyize başvurma süresinin tebliğ tarihinden başlayacağı kuşkusuzdur. Bu itibarla, temyiz isteği süresinde kabul edilerek temyiz sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir.
Avukatlık asgari ücret tarifesinin 4. maddesine göre, sebebi ayrı olan davalar için her ret sebebi bakımından ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi icap eder. Birleştirilen iki dava ve şikayet sebebi ile iki ayrı ücret taktiri isabetli olup bu noktaya ilişen temyiz itirazı yersizdir.
Anılan tarifenin 12. maddesine göre, taktir edilecek avukatlık ücreti tarifede yazılı miktarları geçemez. Mercii bu hükme riayet etmemiştir. Ancak karardaki bu hatanın düzeltilmesi yeniden duruşma açılmasını zorunlu kulmadığından, merciie kararı düzeltilerek onanmalıdır.
Şikayetçi ayrıca ve sonradan merciiden avukatlık ücreti ile ilgili olarak tevzih kararı verilmesini istemiştir. Hangi sebeplerle tevzih yoluna gidilebileceği HUMK.nun 455 ve takip eden maddelerinde gösterilmiştir. Temyizi kabil olan vekalet ücreti ile alakalı böyle bir konuda tavzih yolu ile hükümde değişiklik yapılamaz. Avukatlık ücretinin nisbi oranı düzeltilemez. Kaldı ki, tevzih istenmesi temyize vaki başvurunun incelenmesini de engellemez, geciktirmez. Bu sebeplerle, tevzih isteği ile alakalı olarak merciin karar vermesini beklemek gerektiği yolundaki görüş çoğunluk tarafından benimsenmemiştir.
SONUÇ : 17.4.1987 tarih ve 1986/35-1987/16 sayılı mercii kararının hüküm fıkrasında yer alan (3) numaralı bent hükmünün tamamen silinerek karar metninden çıkarılmasına, yerine (3) numaralı bent olarak;(Başvuru tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre,şikayetçi vekille temsil edildiğinden her bir başvuru için takdir olunan 3800 TL.ki cem'an 7600 TL. avukatlık ücretinin şikayetçiden alınarak diğer tarafa verilmesine) ibaresinin yazılmasına, mercii kararının İİK.nun 363. ve HUMK.nun 438. maddeleri hükümleri uyarınca düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,merci kararının düzeltilerek onandığına göre onama harcı alınmasına mahal olmadığına,24.6.1988 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Mümeyyiz Refik, 22.7.1987 tarihli dilekçesi ile merci kararının tavzihini istemiştir. Bu istek hakkında mercice olumlu olumsuz bir karar verilmedikçe esas merci kararının temyiz incelemesinin yapılamayacağı düşüncesindeyiz. Bu gerekçe ile çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.