 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/7318
K: 1988/287
T: 26.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 10.7.1987 tarih ve 304-545 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılardan Mehmet Hilmi vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işina gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili müvekkillerinin davalı kooperatifin yönetim kurulunda 1986 faaliyet yılında başkan ve üye olarak görev yaptıklarını, 15.2.1987 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifin hesaplarının incelenmesi için bir komisyon teşkil edildiğini, tarafsız olmayan ve konunun uzmanı bulunmayan kimselerden oluşan bu komisyonun maksatlı raporu üzerine 19.4.1987 tarihinde toplanan genel kurulun davacıların ibra edilmemesine karar verdiğini ileri sürerek sözü geçen genel kurul kararının iptaline ve davacıların hükmen ibra edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davacıların böyle bir konuda tespit davası açamayacakları, davacıların aleyhlerine bir sorumluluk davası açıldığı takdirde ibra etmeme kararının haksızlığını savunma olarak tartışma konusu yapabilecekleri, mahkemenin genel kurulun yerine geçerek ibra kararı veremeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı M. Hilmi vekilince temyiz edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, yönetim kurulunun ibrası konusunu düzenlememiş, sadece 42/b-4 maddesinde ibra yetsisinin genel kurulun devredilemez yetkilerinden olduğunu belirtmekle ve 50/F-l maddesinde kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanların yönetim kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamayacağını açıklamakla yetinmiştir.
Bu durum karşısında Kooperatifler kanunun 98. maddesinin yollamasıyla anonim şirketlerde yönetim kurulunun ibrasına ilişkin TTK. hükümlerinin kooperatifler hakkında da uygulanması gerekmektedir (Dr. Zühtü Aytaç/Anonim Ortaklıklarda İbra, Ankara 1982, sh: 17; Gönen Eriş-Yılmaz Ulusoy/Açıklamalı Kooperatifler Kanunu ve Vergilendirme, Ankara 1987, sh: 448).
Bilindiği üzere gerek anonim şirketlerde gerekse kooperatiflerde faaliyet yılı sonlarında yapılan genel kurul toplantılarında o dönemde ilgili kar-zarar hesabı ile bilanço tartışılarak bunların kabul veya reddine ve ayrıca buna bağlı olarak veya bundan ayrık tutularak yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine veya edilmemelerine karar verilir. Yönetim Kulurunun ibra edilmemesine karar verilmesi veya ibra konusunun karara bağlanmasından genel kurulca kaçınılması hallerinde o dönemde yönetim kurulu üyeliği yapına kişilerin başvurabilecekleri yasal bir yol TTK.da düzenlenmemiştir. Ne var ki, öğretide büyük bir çoğunluk şirket ile yönetim kurulu üyeleri arasında vekalet ilişkisi bulunduğunu ve bu akdi ilişki nedeniyle vekilin ibra edilmesini müvekkilinden isteyebileceğini, müvekkil durumundaki şirketin bundan kaçınması veya ibra talebini reddetmesi halinde yönetim kurulu üyelerinin ibra davası açabileceklerini kabul etmektedir. (Dr. Zühtü Aytaç, age. sh: 153-179; Dr. Ünül Tekinalp/İbra Edilmeyen Yönetim Kurulu Üyelerinin Veya Denetçilerin İptal Davası Açıp Açamayacakları Sorunu, İktisat ve Maliye Dergisi, C: 23, sh: 4, 1976; Dr. Ersin Çamoğlu/Anonim Ortaklık Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu İstanbul 1972, sh: 214 vd; Dr. Tuğrul Ansay/Anonim Şirketler Hukuku, 6. Baskı, 1982 Ankara, sh: 149 dipnot: 163/a). Dairemizin Kökleşen İçtihatları da bu yoldadır (Bkz. 11. HD. 24.6.1976 gün ve 1976/2890-3333 sayılı ilamı, YKD. 1978 Cilt: 4, Sayı: 7 sh: 1149; 11. HD. 7.2.1984 gün ve 1984/252-594. YKD. 1984 Cilt: 10, Sayı: 4, sh: 592 vd). Bu durum karşısında işin esasına girilerek davacıların yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları faaliyet dönemine ait kooperatif hesap ve defterleri yetenekli bilirkişilerden oluşturulacak bir kurula incelettirilmek, ibra etmeme kararının alındığı 19.4.1987 tarihli genel kurul toplantısında ittihaz olunan kararların iptali hususunda açılmış başka davalar varsa Kooperatifler kanununun 53/f-lll. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesi lüzumu göz önönde bulundurulmak ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken aksine düşüncelerle yönetim kurulu üyelerinin mahkemeden ibra olunmalarına dair bir talepte bulunamayacaklarından bahisle davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle haklı bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davacı M. Hilmi yararına BOZULMASINA, 24.800 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacı M.Hilmi'ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.