 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/6915
K: 1987/775
T: 13.02.1987
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesince verilen 14.10.1985 tarih ve 841-1031 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketçe nakliyat poliçesi ile sigortalanan Mahmet Emre'ye ait ev eşyasının davalıca taşınması sırasında tasarlandığını ileri sürerek, sigortalısına ödenen, 378.799 lira tazminatın taşıyan sıfatıyla davalıdan rücuan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Mustafa vekili, sigorta akdinin M. Ali Tuzcuoğlu tarafından yapılıp priminin de muris tarafından ödenmesi nedeniyle rücu edilmeyeceğini suvunmuştur.
Mahkemece, sigorta akdinin davalıların murisi M. Ali Tuzcuoğlu tarafından yaptırıldığı, sigorta priminin de adı geçen kişi tarafından ödendiği taşıma sırasında vukubulacak hasardan olayı rizikoyu sigorta ettirmekle yararı da bulunduğu nedenleriyle rücu edilemeyeceğinden, (davanın reddine) karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı Sigorta Şirketinin rücu hakkının olup olmadığının tesbiti için taraflar arasında yapılan nakliyat poliçesinin mahiyetinin, diğer bir anlatımla hangi muhtaralara teminat verdiğinin saptanması gerekir. Mal sigortası içinde sigorta ettirenin borçları güvence altına alınmamaktadır. Taşınan mal üzerinde müşterinin menfaatı sigorta ettirilmiş olduğundan, tazminat ödiyen sigortacı, zarara sebebiyet veren kimseye rücu hakkı vardır. Mali mesuliyet sigortasında: 3. şahsın zararını, sigorta ettiren nakliyeci yerine, sigortacı tazmin etmektedir. Nakliyecinin mali mesuliyetini teminat altına alan bu sigorta akdinde 3. şahsa ödenen tazminattan dolayı sigortacı nakliyeciye rücu edemez.
Dava konusu olayda, taraflar arasında yapılan sigorta poliçesi, mali mesuliyet poliçesi niteliğinde olmadığı, aksine ödenen primlerin miktarı ve nisbi olması, sigorta genel şartları münderecatı, sigorta tazminatının mal üzerinde menfaatı olan kişiye ödenmiş olması nazara alındığında, söz konusu poliçenin mal sigortasına ilişkin olduğu ve yapılan bu sigorta ile mallar üzerindeki menfaatın teminat altına alındığı, hal böyle olunca bundan ancak eşya sahibinin yararlanması lazım geldiği sonucuna varılır. Mücerret primin taşıyıcı tarafından ödenmiş olmasının yapılan sigortanın taşıyıcı lehine yapılmış sorumluluk sigortası olarak kabulünü gerektirmez. Bu itibarla sigortacının rücu hakkı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 13.2.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.