 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/6807
K: 1988/1482
T: 09.03.1988
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Çameli Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 27.4.1987 tarih ve 173-58 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin küçük yaştaki kızının davalının oğlu tarafından kaçırılıp 7 ay sonra bulunduğunu ve davalının oğlunun tevkif olduğunu, büyüklerin aracılığı ile tarafların anlaştıklarını davadan vazgeçme, nikah yapma, masraflar ve çeyiz almak üzere karşı tarafın kendisine (500.000,TL) para verdiğini, buna karşılık sözleşme yapıp üçüncü şahsa (500.000. TL.) lık teminat bonosu verdiğini, alacaklısı, vade ve tanzim tarihi bulunmayan bononun ceza davasından vazgeçme ve nikah yapma nedeniyle karşılıksız kaldığı halde, davalının üçüncü şahıstan alarak doldurup bankaya tahsile verdiğini bildirerek (500.000 TL.) lık bonodan dolayı borçlu olmadığına ve bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevaplarında, nikah yapmanın teminatı olarak bu bononun alınıp (500.000. TL) para verildiğini, nikah yapıldığına göre alınan paranın iade edilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece celbedilen dava dosyaları, sözleşme, bono, tanık beyanlarına istinaden, davacının bonodan dolayı borçlu olmadığını yazılı belge ile isbat edemediği, yemin teklif de etmeyeceğinin anlaşılması üzerine sabit olmayan davanın reddine karar vermiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki tanzim edilen 11.5.1982 tarihli protokol hükümlerine göre, söz konusu bono davacıya cihaz masrafları ve nikahın yapılmasına rıza göstermesi karşısında verilen (500.000 TL.) nın teminatı olarak tanzim edilmiştir. Nikah akdi yapılmış ve davacıya düşen gerekli masrafları da yapılmış olduğuna göre protokolde öngörülen ve bononun karşılıksız kalmasını gerektiren şart tahakkuk etmiştir. bu durumda davalıya verilen uyuşmazlık konusu mononun karşılıksız kaldığının kabulü gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün davacı yararına BOZULMASINA,(...) 9.3.1988 tarihinden oybirliğiyle karar verildi.