 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/4725
K: 1987/6703
T: 01.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Konya Asliye 3. Hukuk Hakimliğince verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili; dava dışı (M.T.) firmasına açılan kredinin teminatı olarak davalının keşide edip verdiği (500.000 TL.)'lık bononun ödenmediğini, icrada davalının imzayı inkar ettiğini ileri sürerek (858.968 TL.)'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, zamanaşımı def'inde bulunmuş, senedin arkasında "bedeli teminattır" ibaresinin bulunduğunu, davacının lehtara müracaat etmesi gerektiğini, müvekkilinin bu senedi (M.T.)'a kredi temini için verdiğini, onun da bankaya ciro ettiğini, lehtarın davalıya hiçbir zaman mal satmadığını, mükerrer takipler bulunduğunu, senet aslı görülmediği için imzaya itiraz hakkını saklı tuttuğunu bildirmiş, bilahere bonadaki imzayı inkar ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak senetteki imzanın davalıya ait bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı gibi davanın esasını teşkil eden (5.4.1982) tanzim tarih ve (500.000.TL.)'lık bonodaki imza davalı tarafından inkar edilmiş, bunun üzerine mahkemece alınan bilirkişi raporunda imza davalı tarafından inkar edilmiş, bunun üzerine mahkemece alınan bilirkişi raporunda imzanın davalıya ait bulunmadığının belirlenmesi sebebiyle dava reddedilmiştir. Oysa imza konusunda alınan bilirkişi raporunda, medarı tatbik imza olarak gösterilen imzalar senedin düzenlendiği tarihten sonrasına ait belgeler üzerine atılmıştır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan davalıya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün davacı banka yararına wOZULMASINA, 1.12.1987 tarihinde karar verildi.