 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/2859
K: 1987/3563
T: 12.06.1987
DAVA : Hasımsız olarak açılan davadan dolayı, Şanlı Urfa 1. Asliye hukuk hakimliği)nce verilen 4.11.1986 gün ve 494-664 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki hisse satın alan Mahmut ve Abdülkadir vekilleri tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin 1982 yılında 51.600.000 lira olan sermayesinin 100.000.000 liraya artırılması yolunda TTK.nun hükümlerine uygun surette tüm işlemler ikmal edilip, yürütülüp 11.5.1982 tarihinde halka arz çağrısı yapılarak bitirildiğini, ne varki 1.2.1982 tarihinde yürürlüğe giren Sermaye Piyasası Kanununun hükümlerinin gözden kaçırıldığını ve şirketin 290 ortaklı olması nedeniyle kurul başkanlığının 6.5.1983 tarihli yazısıyla kuruldan izin alınması gerekliliğinin şirkete bildirildiği, bu yazıya şirketçe sermaye artırımı işlemlerinin Sermaye Piyasası kanunununyürürlüğe girmesinden önce bitirildiği yolunda cevap verildiğini, oysa hisse senetlerinin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra halka sunulmuş olması nedeniyle kuruldan izin alınması gerektiğini, bu durumun sermaye piyasası denetleme elemanının 30.9.1986 tarihli tutanağın da anlaşıldığını, şirket sermayesinin henüz ticaret siciline de tescil edilmemiş olduğunu tesbit eden Yönetim Kurulunun sermaye artırımı işlemlerinin batıl olduğunun tesbitine karar alınması için dava açılmasına karar verdiğini belirterek, sermayenin artırılmasına ilişkin işlemlerin batıl olduğunun tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, sermaye piyasası kurulu denetcisinin düzenlediği 30.9.1986 tarihli tutanağa, davacı şirket Yönetim Kurulunun 29.9.1986 tarihli kararına, Urfa Ticaret Sicil memurluğu'nun 26.9.1986 tarihli yazısına ve tüm dosya içeriğine göre, davacı şirketin ortak adedi itibariyle 2499 sayılı Kanun kapsamına girmesine, sermayenin artırımına ilişkin olarak hakla arz çağrısının 2499 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ve 11.5.1982 tarihinde yapılmış olmasına nazaran, sermaye artırımı için davacı şirketin Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan izin alması gerekirken almadığı, buna rağmen mahkemece sermayenin artırılması yolundaki 28.3.1982 tarihli Genel kurul kararının tasdik edildiği, yapılan tasdik işleminin batıl olduğu sonucuna varılarak, bu yoldaki kararın batıl olduğunun tesbitiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı davacı şirketin sermayesinin 51.000.000 liradan 100.000.000 liraya çıkarılması sırasında hisse satın alan bir bölüm hissedardan hisse satın aldığını belirten Mahmut vekili ile hisse satan Abdullah vekili temyiz etmiştir.
1 - Dava, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, davacı anonim şirketin sermaye artırımı istemlerinin sermaye piyasası kurulundan izin alınmamış olması nedeniyle batıl olduğunun tesbitine ilişkin bulunmaktadır.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, TTK.nun 391. ve müteakip maddelerinde düzenlenmiş bulunan esas sermayenin arttırılması işlemlerinde aynı yasanın 392. maddesinin 1. cümlesi yollanması ile anonim şirketin kuruluşuna ait hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Anılan maddenin atıfta bulunduğu aynı yasanın 299/5. maddesinde ise kuruluşu tasdik edilen şirketin sonradan butlanı iddia edilemeyeceği hükme bağlandıktan sonra, butlan davasının ise, ancak aynı fıkrada belirtilen koşulların gerçekleşmesi şartına bağlı olarak, sadece şirketten alacaklı olan kişileri ile şirket pay sahiplerince açılabileceği açıkca ve sınırlı olarak saptanmış bulunmaktadır. Kanun açıkca ve sınırlama getirmek suretiyle getirdiği bu düzenleminin yorum yoluyla genişletilmesi, anonim şirketlerin bünyesi ile de bağdaştırılması olanağı bulunmadığından, mümkün bulunmamaktadır.
Sonraki düzenlemeye getiren 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunun'da da yukarıda açıklanan hükümlerin dışında ve aksine bir düzenleme getirmediğine göre, halka açık anonim şirketlerde de bu uygulamanın geçerli olacağının kabulü gerekir.
O halde, sermaye artırımı işlemlerinin butlanla malul olduğu iddiasıyla sermaye artırımını bizzat gerçekleştiren anonim şirketin dava açamayacağının kabulüyle, davanın aktif dava ehliyeti noksanlığı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
2 - Yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre mümeyyizler vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyizler vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz edenler vekilleri duruşmaya gelmediğinden duruşma vekillik ücreti tayinine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.6.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.