 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/280
K: 1987/2953
T: 15.05.1987
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 2. Ticaret Mahkemecince verilen 10.11.1986 tarih ve 234/796 sayılı hükmünün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili Gemi Sicilinde davalı adına kayıtlı bulunan 49.88 gros tonluk Dolfin adlı balıkçı gemisinin 1/2 sinin davalı tarafından (5.000.000) lira bedelle müvekkiline adı yazılı sözleşmeyle satıldığını, davalının gemiyi münhasıran kendi tasarrufunda bulundurup geminin gelirinde davacıya pay vermediğini ileri sürerek geminin 1/2 payının davacıya ait olduğunun tespitini ve gemi siciline bu şekilde tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının yabancı uyruklu olduğunu, 815 sayılı Kabotaj Yasası'na göre yabancı uyruklu bir şahsın bir Türk Gemisine paydaş olmayacağını, kaldı ki TTK.'nun 965 inci maddesi uyarınca gemi payının devrinin ancak Gemi Siciline tescil ile mümkün olabileceğini ve adı yazılı bir sözleşmenin geçerli bir devir sebebi oluşturmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece TTK.'nun 868/1 inci maddesi uyarınca gemi siciline kayıtlı da olsa gemi satışının herhangi bir şekle tabi olmadığı; ancak 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye ve Limanlarla Karasuları Daihilinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkında Kanun'un 2 ve 3 üncü maddeleri hükümleri karşısında yabancı uyruklu davacı adına gemi payının tesciline cevaz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının satış bedeli hakkındaki talebinin saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili hükmü temyiz etmiştir.
Dava, gemi sicilinde kayıtlı Dolfin adlı balıkçı gemisinin satış nedeniyle yarı payının davacı adına tesbiti ve gemi siciline tescili isteminden ibarettir.
Davalı, mahkemeye sunulan "satış taahhütnamesi" başlıklı, teknenin yarı hissesinin 5.000.000 liraya davacıya satışına ilişkin belgeye ve içeriğine itiraz etmemiş, ancak harici belge ile davacının ortaklığa kabulünün mümkün olmadığını, ortaklığın gemi siciline tescili ile geçerlilik kazanacağını, yabancı uyruklu olması nedeniyle sicile kaydedilmeyeceğini ileri sürmüştür.
1 - Gemi mülkiyet mefhubu, Medeni Kanun'un 618 inci maddesindeki mülkiyet kavramının aynıdır. Ancak gemi mülkiyetinin iktisap ve ziyaı hususunda deniz hukukunda özel hükümler getirilmiştir. T.T.K.'nun 868 inci maddesine göre, gemi siciline kayıtlı bir geminin temliki için maliki ile iktisap edenin mülkiyetin iktisap edene intikal edeceğine dair anlaşmaları lazım ve kafidir. Bir tasarruf işlemi olan bu sözleşme herhangi bir şekle tabi değildir. Ancak taraflardan her biri kendisine temlike ilişkin resmi ve imzaları Noterce onaylı bir senet verilmesini isteyebilir. Mükliyet, sicil dışında intikal eder ve bundan sonra sicile düşürülen kayıt sicilin düzeltilmesi mahiyetindedir.
Açıklanan bu duruma göre, yapılan satış geçerli olup, istem gibi pay devrinin tesbitine karar vermek gerekir.
2 - Tescil istemine gelince, gemi siciline tescil, terkin ve düzeltme ilgilinin talebi üzerine olur. (T.T.K. 843. 849) Davacı bu nedenle, mahkemeden gemi payının sicile tesciline dair istemde bulunamaz; bu gemi sicil memurunun görevine giren bir konudur. Ancak TTK.'nun 864 maddesinde açıklandığı gibi ilgilerin, sicil memurunun kararları hakkında T.T.K.'nun 36 ncı maddesine göre itiraz hakları mevcuttur. (Gemi Sicili Nizamnamesi md. 16. 17. 27)
Dava konusu olayda, gemi siciline kayıtlı geminin yarı payı, yabancı uyruklu şahsa satılmıştır. Yeni malikin veya pay sahibinin tescili talep edildiği takdirde, geminin bundan böyle de Türk Bayrağının çekme hakkını haiz bulunduğu ispat olunmak lazımdır. (Gemi Sicil Nizamnamesi md. 23)
Geminin Türk Gemisi sayılması ve Türk Bayrağını çekebilmesi için, gemi birden çok gerçek kişinin malı ise, donatma iştiraki durumu istisna edilirse, maliklerin hepsinin Türk vatandaşı olması şarttır. (TTK. 823) Bu durumda geminin tamamının veya bir payı yabancı birine intikal ederse, gemi Türk Bayrağını çekme hakkını zayi eder. (TTK. 823.824/2. 825) O halde yabancıya yapılan satış geçerli, ancak tescili mümkün olmadığından gemi sicilden terkin edilecektir. Ne var ki bu istem hakkında sicil memuru karar vereceğinden talebin reddi gerekir.
Bu itibarla, gerçek kişi adına sicilde kayıtlı gemi payının yarısının yabancıya satılmasının, 815 sayılı Kabotaj Kanunu ile ilgisi bulunmadığından mahkemece davacının tesbit isteminin reddi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte yazılı nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 15.5.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.