 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1987/1090
K: 1987/2735
T: 05.05.1987
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Rize Asliye 2. Hukuk hakimliğince verilen 23.12.986 tarih ve 205-594 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili taraından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının oğlu (H.İ.)'in müvekkiline satmayı taahhüt etitği lokanta için, satıcının isteği üzerine, müvekkilinin davalı adına 1.000.000 liralık çek verdiğini, ancak lokantanın bir başkasına satıldığını, karşılıksız kalan çekin davalı tarafından icraya konulduğunu, ileri ürerek çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; müvekkilinin oğlu olan (H.İ.)'a verdiği borç paraya karşılık satış sırasında dava konusu çekin düzenlenerek verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının oğlu (H.İ.)'in, davacının bilgisi dışında lokantanın yarı hissesini üçüncü bir kişiye devrettiği, dolayısıyla davacının çek bedelini ödemesi halinde fazla ödemede bulunmuş olacağı, davalının doğrudan ir alacağı bulunmadığı, gerekçesiyle davanın kbulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin tadirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiye usul ve kaunna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 22.500 lira harcın davalıdan alınmasına, 5.5.1987 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Olayda davacı (K.İ.)'ın dava dışı (H.İ.)'a bir milyon lira borcu vadır. Dava dışı (H.İ.)'ın da davalı Hadiye'ye aynı miktar borcu mevcuttur. Dava dışı (H.İ.)'ın talebi ile davacı, dava dışı (H.İ.)'ın daalıya olan orcunu ödemeyi kabul etmiş ve bunun için de dava konusu çeki vermiştir.
Açıklanan bu durum davanın tarafları ve dava dışı (H.İ.) arasında, BK.nun 457 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan bir havale ilişkisi oluşturmuştur. Dava dışı (H.İ.) muhil, davacı muhalünaleyh ihtirazi kayıt dermeyan etmeksizin havaleyi kabul ettiğini muhalünleyhe bildirirse, ödemeyle yükümlü olur ve ona karşı yalnız aralarındaki şahsi münasebetlerden veya havalenin münderecatından doğan def'ilerde bulunabilir; muhil ile olan münasebetinden doğan def'ilerde bulunamaz (BK. 459/1). Olayda da, BK.nun 459/1 maddesi hükmündeki durum gerçekleşmiş, muhalünaleyh durumundaki davacı kaydı ihtirazi dermeyan etmeden havaleyi kabul ettiğini davalı muhalünleyhe bildirmiş ve dava konusu çeki vermiştir. Artık ödemeyle yükümlü hale gelmiştir. Davada ileri sürdüğü iddialar, ne muhalünleyh durumundaki davalı ile kendisi arasındaki şahsi ilişkiden, ne de havale münderecatından doğan def'ilerdir.Davacının ileri sürdüğü hususlar muhil durumundaki dava dışı (H.İ.) ile kendi aralarındaki ilişkiden doğan def'iler niteliğnide olup, bunları, Borçlar Kanununun 459/1. son cümlesi hükmü gereğince, muhalünleyh durumundaki davalıya karşı ileri süremez.
O halde bu nedenlerle davanın reddine karar verilmek gerekirken ve aksine davayı kabul eden hükmün bozulması lazım gelirken onama yönünde oluşan Daire çoğunluk görüşüne karşıyım.