* BAĞ-KUR YASASI

* YAŞLILIK AYLIĞI (KOŞULLARI)

ÖZET: Bağ-Kur Yasasına göre yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, belli basamakta yasal bekleme süresinin doldurulması ve tüm primlerin ödenmesi gereklidir.

Davacı, 10. basamak üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk USULÜ Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

Davada sonuç olarak, davacıya 10. basamak üzerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi istenmektedir.

Gerçekten davacının ilk defa 1.10.1972 tarihinde 6. basamağı seçtiği ve yasal sürelerde talepte bulunarak 10. basamağa kadar yükseldiği ve 10. basamakta en az bir yıl prim ödediği uyuşmazlık konusu değildir.

Uyuşmazlık, 2229 sayılı Kanunun 33. maddesiyle Bağ-Kur Kanununa eklenen ek madde 2'nin ve 2423 sayılı Yasanın basamak yükseltme sırası gelmiş olanların basamak yükseltme haklarını belirli bir süre askıya almış olup olmadığı meselesidir. Hemen söylemek gerekirse, anılan yasaların ilgili maddeleri tamamen intibak işlemleriyle ilgili olup basamak yükseltme hakkı doğmuş olanların bu haklarını engelleyici hükümleri içermemektedir. Davacının 10. basamağa kadar herbir basamakta yasal bekleme sürelerini doldurmuş, gerekli tüm primlerini ödemiş, hatta Bağ-Kur, hiçbir uyarı yapmaksızın davacının basamak yükseltme isteklerini kabul ederek her basamağın gerektirdiği primleri ve basamak yükseltme farklarını tahsil etmiştir. Bundan başka 10. basamaktan bir yıllık prim tutarı da tahsil edilmiştir.

Mahkemece, açıklanan, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı düşüncelerle hüküm kurulmuş olması usül ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine. 24.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972