 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1987/5873
K: 1987/6057
T: 12.11.1987
DAVA : Davacı, hastalanan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerinde uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtilen şekilde isteği hüküm altına almıştır. Hükmün, davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : Davanın yasal dayanağı, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 41'inci maddesidir.
Sigortalı R. T.'nin davalıya ait süt imalatı işyerine işçi olarak alınırken İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Tüzüğü'nün 57/7'nci maddesi gereğince rapor alınmadığı, işyerinde hesap işlerine ve telefona baktığı, gördüğü işin ağır ve tehlikeli işlerden olmadığı, işe girişinden önce geçirdiği tüberküloz hastalağının 13.1.1983 tarihinde nüksetmesi nedeniyle davacı Kurum'un sigortalıya 494.611.34 lira hastalık yardımı yaptığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Anılan maddeye göre, işverenin Kurum'a karşı parasal sorumluluğunun doğması için:
1-Çalışma mevzuatın (çalışma hayatını düzenleyen Yasa, Tüzük, Kararname ve Yönetmelik hükümleri) göre, işçi yönünden sağlık rapora alınması gerektiği halde,
a) Böyle bir rapora dayanılmaksızın,
b) Veya eldeki rapora aykırı olarak,
"BÜNYECE ELVERİŞLİ BULUNMADIĞI İŞTE SİGORTALI ÇALIŞTIRILMIŞ OLMASI"
2- Sigortalının hastalığının,
a) Bu işe girişinden önce var olduğunun saptanması,
b) Veya, böyle bir işte çalıştırılması sonucu meydana gelmesi,
3- Bu hastalık nedeniyle Kurumca, hastalık sigortası hükümleri gereği masraf yapılmış olması,
Koşullarının tümünün gerçekleşmesi, Kurum'un giderlerde bulunmasına neden olan hastalık olayı ile işverenin yükümünü yerine getirmemesi, arasında uygun neden-sonuç bağının bulunması gerekmektedir. Çalışma mevzuatına göre, işçi yönünden sağlık raporu alınması gerektiği halde böyle bir rapora dayanmaksızın işçi çalıştırmış olmanın hastalık yardımlarında işverenin sorumluluğu için yeterli olmayacağı, sigortalının bünyece elverişli olmayan bir işte çalıştırılması ve bunun sonucu olarak hastalanmış ve Kurum tarafından sağlık giderleri yaplımış olması koşullarının da birlikte 4erçekleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece, hastalığın bünyece elverişli olmayan bir işte çalıştırılmış
olması sonucu meydana gelip gelmediği, hastalık olayı ile, işverenin yükümünü yerine getirmemesi arasında uygun neden-sonuç bağı bulunup bulunmadağı yönetimince araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
O halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itarazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oyçokluğuyla 12.11.1987 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI :
Sayın çoğunluğun da kabul ettiği üzere sigortalının 9.12.1982 tarihinde işe girdiği, işe girmeden önce, işe giriş muayenesine tabi tutulmadığı ve böylece çalışma mevzuatına (İş Y., m.80) aykırı davranıldığı, Kurum'u hastalık sigortası kolunda masraf yapmasını gerektiren hastalığının sigortalının işe girişinden önce mevcut oludğu ortadadır.
Çalışma mevzuatına, örneğin İş Kanunları, Hıfzısıhha Kanunu ve İşçi Sağılını koruma tüzükleri uyarınca işçi işe girmeden önce sağlık muayenesinden geçirilmeli, çalışmasına engel bir hastalığı bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Sigortalı ağır ve tehlikeli işte çalışacaksa ayrıca bünyesinin bu işe elverişli olup olmadığı belirlenmelidir.
İşveren bu kurallara uymayarak işe girmeden önce hasta olan birini işe kabul ederek çalıştırır ve bu hastalık zararı arasında illiyet bulunduğu tartışılamayacağından 41'inci maddenin açıklığı gereği işverenin rücu tazminatıyla sorumlu tutulması gerekir.
Yerel mahkemenin örnek nitelikteki kararının onanması icabeder. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne karşıyım.