 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1987/4267
K: 1987/4645
T: 29.09.1987
DAVA: Davacının 21.506,77 USA Doları karşılığı 14.400.503.- liralık tedavi masrafının faiziyle birlikte davalı Kurum'dan tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; davaın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, .. işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR: 1- Dava reddolunduğuna göre davalı Kurum'un kararı temyizde hukuki yararı bulunmadığından reddi gerekir.
2- Sigortalı davacının ABD'de bulunduğu sırada hayati tehlike yaratacak derecede kalp rahatsızlığı geçirdiği ve zorunlu olarak ameliyata alındığı tartışmasızdır. Davacının yaptığı masrafların Kurum tarafından kendisine ödenesi istemiyle açtığı dava; işverenin davacıyı görevli olarak yurt dışına gönderdiği yolunda yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gerekçesile reddedilmiştir. Bu durumda, öncelikle sigortalıların özel olarak yurt dışında bulundukları sırada hastalık sigortası yardımlarından yararlanıp yararlanamayacakları sorununu çözümü gerekir.
506 Sayılı Sosyal Sigotalar Kanunu'nun 32'nci ve ardından gelen maddeleriyle "Hastalık sigortası"na ilişkin hükümler düzenlenmiştir. 32'nci maddede, genel olarak sigortalıya iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortası kapsamı dışında kalan hastalıklarda yapılacak yardımların nelerden ibaret olduğu belirlenmiş, 33'üncü maddede ise bir önceki maddenin (A) bendinde öngörülen sağlık yardımlarının kapsamı açıklanmıştır. Gerek bu hükümlerde, gerekse yasanın diğer hükümlerinde sigortalının yurt dışında özel olarak bulunduğu sırada acil ve zorunlu bir durum nedeniyle kendisine sağlık yardımı yapılmasını önleyici nitelikte bir hüküm bulunmamaktadır.
Kaldı ki, sigortalının yurt dışında bulunduğu sırada dahi Sosyal Sigortalar Kurumu'na karşı yasadan gelen yükümlülükleri devam ettiğinden, bu yükümlülük karşılığında yine yasadan doğan ve acil ve zorunlu olarak kendisine yapılan hastalık yardımlarından yararlanmasını kabul etmenin doğal bulunduğu da açıktır.
Diğer taraftan, günümüzde sosyal devletin (-görevi gereği-) sosyal güvenlik haklarını olabildiğine genişletmesinin esas alınması lüzumu da açıktır ve bu düşünce tarzı da yukarıda açıklanan yorum yollu olması gereken hukuka uygundur. Bu nedenlerle, mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak hayati tehlike karşısında, davacıya yapılan acil ve zorunlu sağlık yardımının, o tarihteki kura göre karşılığı ne tutuyorsa, bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oyçokluğuyla 29.9.1987 gününde karar verildi.