 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1987/303
K: 1987/1122
T: 03.03.1987
DAVA : Davacı, almakta olduğu yaşlılık aylığını iptal eden davalı Kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine (...) işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davacı, Sosyal Sigortalar Karumu'ndan almakta olduğu yaşlılık aylığının, yeniden sigortalı bir işte çalışması dolayısıyla kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptalini istemektedir.
Kurum işleminin yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 63'üncü maddesi 3279 sayılı Kanun'la değiştirilerek, anılan Kanun hükümleri çevresinde, yaşlılık aylığı almakta olanların, bu aylıkları kesilmeksizin tekrar sigortalı olarak çalışabilmelerine imkan tanınmıştır. Davalı, sözü edilen yasa değişikliğinden önce emekli olarak çalışmaya başlamış bulunmasına göre, o tarihteki yasa hükmü yaşlılık aylığının kesilmesini gerektirmekte ise de, getirilen yeni düzenlenlemenin amacı bakımından geriye doğru uygulanması da adalet ve nesafet kurallarından olduğu gibi yasanın da gereklerindendir. Gerçekten, yasama belgelerinden, yeni düzenleme ile öteki sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı kişilerle Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı sigortalılar arasında eşitliğin sağlanması ve yaşlılık aylığı ile geçinemeyen sigortalıların ek gelir elde etmelerine imkan verilmesi amacının güdüldüğü anlaşılmaktadır. Zira, Emekli Sandığı ile Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta olanlar, aylıkları kesilmeksizin yeniden çalışmaya başlayabilmektedirler. Bu alanda gerçekleştirilmek istenilen eşitlik ilkesi, hukuken mümkün bulundukça, yeni düzenlemenin eşitliğin daha önce bozulduğu tarihe kadar geriye götürülmesini de icap ettirir. Başka bir anlatımla, 63'üncü maddede yapılan değişiklikle getirilen yeni düzenlemenin yalnızca değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanmasının kabulü, güdülen amaca, giderek Anayasa'nın Kanun önünde eşitliği öngören 11'inci maddesinin özüne ve sözüne ters düşer.
Belirtilen maddi ve hukuki gerçekleri gözönünde tutmayan mahkeme kararı isabetli sayılamaz.
Mahkemece yapılacak iş, davacıdan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3279 sayılı Kanun'la değişik 63/5'inci maddesi hükmü çevresinde belirlenecek sosyal güvenlik destek primlerini ödeyip ödemeyeceği sorulmak, ödemeyi kabul ettiği takdirde sözü edilen primlerin ödenmesi koşuluyla davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.