 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1987/280
K: 1987/436
T: 03.02.1987
DAVA : Davacı, davalının 10.5.1984 tarihinden itibaren sigortalı olarak yeniden çalışmaya başladığını beyanla, yaşlılık aylığından fuzulen ödenen 989.342.- TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hüküm, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan (...) sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davada, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı bir işte çalışmaya başlayan davalıdan, çalıştığı süre içerisinde kendisine ödenmiş olan yaşlılık aylığı tutarının tahsili istenmektedir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 63'üncü maddesi 3279 sayılı Kanunla değiştirilerek, anılan Kanun hükümleri çevresinde yaşlılık aylığı almakta olanların, bu aylıkları kesilmeksizin tekrar sigortalı olarak çalışabilmelerine imkan tanınmıştır. Davalı, sözü edilen yasa değişikliğinden önce emekli olarak çalışmaya başlamış bulunmasına göre, o tarihteki yasa hükmü yaşlılık aylığının kesilmesini gerektirmekte ise de, getirilen yeni düzenlemenin amacı bakımından geriye doğru uygulanması da adalet ve nesafet kurallarından olduğu gibi yasanın da gereklerindendir. Gerçekten, yaşama belgelerinden, yeni düzenleme ile öteki sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı kişilerle Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı sigortalılar arasında eşitliğin sağlanması ve yaşlılık aylığı ile geçinemeyen sigortalıların ek gelir elde etmelerine imkan verilmesi amacının güdüldüğü anlaşılmaktadır. Zira, Emekli Sandığı ile Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta olanlar, aylıkları kesilmeksizin yeniden çalışmaya başlayabilmektedirler. Bu alanda gerçekleştirilmek istenilen eşitlik ilkesi, hukuken mümkün bulundukça yeni düzenlenmenin, eşitliğin daha önce bozulduğu tarihe kadar geriye yürütülmesini de icap ettirir. Başka bir anlatımla, 63'üncü maddede yapılan değişiklikle getirilen yeni düzenlemenin yalnızca değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanmasının kabulü, güdülen amaca ve giderek Anayasa'nın, Kanun önünde eşitliği öngören 11'inci maddesinin özüne ve sözüne ters düşer. Belirtilen maddi ve hukuki gerçekleri gözönünde tutmayan mahkeme kararı isabetli sayılamaz.
Mahkemece yapılacak iş, davacıdan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanun'un 3279 sayılı Kanun'la değişik 63/B maddesi hükmü çevresinde belirlenecek sosyal güvenlik destek primlerini ödeyip ödemiyeceği sorulmak ve ödemeyi kabul ettiği takdirde, sözü edilen primleri ödemesi koşuluyla davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.2.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.