 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E:1987/1474
K:1987/1536
T:19.03.1987
* SOSYAL SİGORTALAR KANUNU
* 2098 SAYILI KANUNLA GETİRİLEN DEĞİŞİKLİK
ÖZET : Sosyal Sigortalar Kanununa 2098 sayılı Kanunla eklenen maddede öngörülen düzenleme, belli bir meslek grubu ile sınırlandırılmamıştır.
Başka bir anlatımla; benzeri işyerlerinde çalışanlar yasada öngörülen koşullara uymaları halinde, bu madde ile getirilen haklardan yararlanabilirler.
(506 s. SSK. m. ek m. 1 2098 s. Kla ek)
Davacı, çalıştığı iş ve işyeri itibariyle 506 sayılı Yasaya 2098 sayılı Yasa ile eklenen ek 1. madde kapsamına girdiğinin ve bu maddeden yararlanması gerektiğinin tesbiti ile Kurum sataşmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa 2098 sayılı Kanunla eklenen ek 1. maddedeki genel düzenlemenin ve bu maddenin II. bölümünde işaretlenen basım ve gazetecilik işyerlerinde çalışan kişilerin, gerek çalışanlar, gerekse çalışılan işyeri ve yapılan işler yönünden sınırlı olmaması, anılan maddede öngörülen ilkeler ve güdülen amaç gereğidir. Başka bir anlatımla, benzeri işyerleri ve çalışanların da madde kapsamına girebilecekleri Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Ne var ki, Millet Meclisi Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu raporunda belirtildiği üzere gazetecilik ve matbaacılık mesleğinin sürekliliği ve durmazlığı-niteliği nedeniyle gerilim tarafı bulunduğu, bunun fiziki ve ruhi çöküntülere sebep olabileceği gözetilerek anılan madde hükmü konulmuş bulunduğuna göre, madde kapsamına sokulacak işin en azından belirtilen niteliği taşıması gerekir. Başka bir yönüyle, gazetecilik dışında matbaa işyerlerinde çalışan kişilerin işin niteliği itibariyle, özellikle kurşun buharı ve devamlı gürültülerden doğacak tehlikelerle ilgili bulunduğu da ortadadır. Anılan etkenlerin, fiziki ve ruhi çöküntülere sebep olacakları düşünülerek söz konusu maddenin tedvin edildiği de söz götürmez.
Bu davada, çalışılan işyerinin tek kat üzerine kurulu tek bölümden ibaret ve sadece cilt işlerinin yapıldığı bir atölye Olduğu anlaşılmaktadır. Hükme dayanak kılınan bilirkişi raporunda sadece gürültü, yoğun koku ve toz konsantrasyonu bulunması ve ayrıca kısmen sun'i ışıkta çalışılması nedenleriyle 2098 sayılı Kanun kapsamına girebileceği belirtilmiştir. Her ne kadar anılan raporun inceleme kısmında işyeri koşullarının sözü edilen yasanın 1. maddesi II. bölümünde yazılı (a), (b) ve (e) fıkralarında gösterilen şartları kapsadığı belirlenmiş ise de, özellikle (a) ve (e) fıkralarında yazılı şartların nasıl gerçekleştiği ifade olunmamıştır. Daha genel deyimle, raporda sözü edilen madde ile güdülen amaç ve yapılan iş ilişkisi -işyeri sadece mücellithane olmasına göre- yeterli derecede değerlendirilmemiştir. Bu tür işlerde işle sonuç arasındaki ilişki yukarıda değinilen esaslar çevresinde uzman kişilerden oluşacak bilirkişi kuruluna tesbit ettirilecektir. İşin doğası itibariyle fiziki ve ruhi çöküntünün neden. terinin saptanmasında uzmanlık konusu açık önem arzeder. Bu davada bilirkişi makina mühendisinin konuda uzmanlık derecesinin ne olduğu ise belli değildir.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıda değinilen ilkeler çevresinde, özellikle maddenin ana unsurunu oluşturan basım ve gazetecilik işleri doğrultusunda yapılan işi, işin yapıldığı yeri, işin süresini ve yapılan iş nedeniyle oluşacak yıpranmadan ötürü sigortalılık süresi eklenip eklenmemesi gereğini, konuda uzmanlık derecesi gözönünde tutularak gerektiğinde bir hekimin de dahil olacağı uzman bilirkişi heyetine inceletmek ve varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve yetersiz inceleme ve rapora dayandırılan hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 19.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.