 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/756
K: 1987/494
T: 10.06.1987
DAVA :Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı apılan yargılama sonunda; Adana Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 7.10.1985 gün ve 1983/756 - 1985/667 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 25.12.1985 gün ve 1985/7242 - 7866 sayılı ilamı : ( ... Davalı davacıya söz konusu taşınmazın 120/20568 payını satmış ve ferağını vermek suretiyle edimini yerine getirmiştir. Davalının bu satıştan sonra aynı taşınmazda sahip olduğu paydan 5500/20568 payı da M. Eğitim Müdürlüğü'ne satması üzerine bunun bedelini almış olması 2. satış sözleşmesinin gereğidir. Davalı tapuda davacıya taşınmazdan sadece muayyen bir oranda pay satmıştır. Davacının taşınmazdan intifaının diğer paydaş vurmasına ve satış parasının iadesini istemeye hak vermez. Bu nedenlerle davanın tamamının reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı biçimde kabulü Usul ve Yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak;
Davalı muhtelif kimselere sattığı hisselere karşılık yer gösterip teslim etmiştir. Davacıya da 120/20568 hisse olarak satılan ve teslim edilen yer daha sonra okul yeri bahçesi alanı olmak üzere Özel İdare Müdürlüğü'ne satılmıştır. Satışı yapan parayı alan davalıdır. Davacıya teslim edilen yer bu şekilde elinden çıkmış istifade edemez duruma düşürülmüştür. Davalı davacıya yer göstermek suretiyle satıp teslim ettiği kısmı sonradan özel idareye yer göstererek devredip bedelini de kendisi almıştır. Satışın temelde geçersiz bulunması ve davacının iyiniyeti gözetildiğinde direnme kararı esas itibariyle isabetlidir. Ancak davalı yararına tahsile karar verilmiş olmasına rağmen tapudaki hissesi hakkında bir karar verilmemiştir. Davacı halen tapuda hissedar gözükmektedir. Tahsil kararı ile birlikte tapudaki 120/20568 hisseye ilişkin olarak davacının adının silinerek yerine davalının adının yazılmasına da karar verilmek gerekirken bu yönün düşünülmemesi isabetsizdir. Bu yanlışın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasına ilave yapılmak suretiyle direnme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının hüküm fıkrasına "satış konusu 120/20568 hisseye ilişkin olarak davacının adının silinerek yerine davalının adının yazılmasına" sözlerinin eklenmesine yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararının bu ilaveli şekliyle 10.6.1987 gününde ONANMASINA, 3.6.1987 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.