 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/686
K: 1987/18
T: 14.01.1987
DAVA : Taraflar arasındaki maden sicil kayıtlarının iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Gölbaşı Asliye Hukuk mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 6.6.1985 gün ve 1982/255-1985/160 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine yargıtay 11. hukuk dairesinin 4.12.1985 gün ve 1985/6558-6693 sayılı ilamıyle; (... Dava işletme ruhsatlı maden sahasının devir sözleşmesi hükümlerine dayalı olarak davalının sözleşme şartlarının uyuşmaması nedeniyle yine sözleşme hükümleri gereğince sahanın kendisine iadesi geçtiğinden bahisle devir işleminin iptaliyle kendi adına tescili isteminden ibarettir. Her eda davasından uyuşmazlığın bir tesbit bölümü vardır. Olayda uyuşmazlığın tesbit bölümü davalının sözleşme şartlarına uyup uyumadığından maden sicilindeki kaydın iptaliyle davacı adına tescil istemi idari bir işlem olması itibariyle her ne kadar adli yargının görevi dışında kalmakta ise de davanın tesbit bölümü olan davalın sözleşmeye aykırı davanın davranmadığıhususunun halli adli yargıya ait bulunmaktadır. Bu itibarla; mahkemenin maden sicilindeki davalı adına kaydın iptali ve kendi adına tescil isteme hakkında mahkemenin görevsizlik kararı doğru isede davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı hususundaki uyuşmazlığı mahkemece bakılıp bu hususun tesbiti ile yetinilmesi gerekirken bu yönden de görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. zira davacı lehine karar alındığı takdirde bu kararı maden siciline ibraz ile gereken işlemin yapılmasını talep ederek yerine getirilmediği takdirde yetkili idari mahkemeye başvurabilecektir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili.
hukuk genel kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Davacı davalı gerçek kişi ile yaptığı devir sözleşmesinde öngörülen devir koşullarının gerçekleşmediğini iddia ile devir işleminin iptali ile maden sicilindeki kaydın düzeltilmesini istemiştir. Davanın ilk kısmı adli yargının görevi içersinde bulunmasına göre hukuk genel kurulunca da benimsenen özel bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilin temyiz itirazların kabulü ile direme kararın özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 14.1.1987 günüde oybirliğiyle karar verildi.