 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/661
K: 1987/344
T: 06.05.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "hakim müdahalesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 26.12.1984 gün ve 251-1118 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 27.1.1986 gün ve 15424-707 sayılı ilamıyla (..Kat Mülkiyetine henüz geçilmemiş ve yönetim planı bulunmayan 24 bağımsız bölümlü bir apartmanda kat irtifakı kurulmuştur. 634 sayılı Yasanın 20. maddesine göre genel giderlerin arsa payı esasına göre almaya devam ettiğinden, bu yanlış uygulama, yasanın sözü edilen madde hükmüne aykırı bulunması nedeniyle dava edilmiştir.
Mahkemece 19.21978 günlü kararı davacı da imzalamış olduğundan, kendisinin dava hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinde, (kat maliklerinin aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça) şeklinde yer alan hüküm, bu anlaşmanın (oybirliğiyle) alınması anlamındadır. Yukarıda sözü edilen 19.2.1978 günlü kat malikleri kurulu kararı çoğunlukla alınmış olduğundan 20. maddesinin uygulanması yönünden geçerli değildir.
Böyle olunca, davalı yönetici tarafından giderlerin (yüzölçümü) oranına paylaştırılması yasaya aykırı bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine hükmolunması doğru bulunmamıştır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, 19.2.1978 günlü kat malikleri kurul kararına davacı olumlu oy kullanmış bu karar bir süre uygulanmış daha sonra aynı davacı olumlu yönde oy kullandığı bu kararın geçersizliğini sağlama amacına yönelik bu davayı açarak çelişkili bir tutum içerisine girmiştir. Bu durumda davacının MK.nun 2. maddesindeki esaslara göre dava hakkı olmadığından sonucu itibariyle doğru olan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olunduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6.5.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.