 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/545
K: 1987/444
T: 03.06.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; AYDIN Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 12.7.1985 gün ve 1984/496 E. 1985/295 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 25.11.1985 gün ve 8886-9756 sayılı ilamı: (... Dosya içeriğinden ve dinlenen davalı tanıkları Muzaffer Özden, Gülümser Özerdoğan, Fuat Özerdoğan, Birand Gençer ve Sabri Özerdoğan'ın birbirini tamamlayan anlatımlarından, eşlerin dava devam ederken birleşip beraber yaşadıkları anlaşılmaktadır. Dosyaya rağmen bir araya gelmeleri karşısında davacı aile birliğinin temelinden sarsılmadığını ve ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Ne varki mahkemece, bu yöndeki tanıklıklar inandırıcı ve kabule şayan bulunmamıştır. Aksine ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadıkça asıl olan tanıkların doğruyu söylemiş olmalarıdır. (HUMK. 254)) Dosyada, beş davalı tanığının (olmamışı olmuş gibi) ifade ettiklerin kabule yeterli delil ve olay yok iken hiçbir dayanak gösterilmeden yalnızca beyanların inandırıcı olmadığından söz edilerek geçersiz sayılması isabetsiz ve açık bir takdir hatası teşkil etmektedir. Öyle ise davalı tanıkların ifadelerine değer verilmesi zorunludur.
Davalı tanıklarının sözlerinden, eşlerin dava, devam ederken birleştiklerinin anlaşılmasına ve bu durumda birliğin koca için çekilemezliğinden söz edilemiyeceğine göre davanın reddedilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgı sonucu boşanmaya karar verilmesi usul ve kanunaaykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenleren dolayı BOZULMASINA, 27.5.1987 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için, ikinci görüşmede 3.6.1987 gününde oyçokluğu ile karar verildi.