 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/51
K: 1987/114
T: 20.02.1987
Davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Horasan Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair veren 26/11/1982 gün ve98-201 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. hukuk Dairesi'nin 17.5.1983 gün ve 2736-4094 sayılı ilamiyle (...Davalılardan Faik ile davacının, dava konusu edilen traktör ve teferruatına yarı-yarıya ortak oldukları dosyadaki fatura ve senetlerden anlaşılmaktadır. Davalı Faik, diğer davalıların murisi Ali'ye kedi hissesini satmış olduğunu ve davacının hissesini satmadığını savunmuşsa da, 16.11.1987 tarihli satış senedi ile traktörün tümünü sattığı anlaşılmaktadır. Öyle ise, davalı FAik ortak malı satmış ve teslim etmiştir. Bu durumda davacının temsilci Faik'ten kendisine ait payı istemekte haklı olduğu mahkemece düşünülmemiştir. Yapılacak iş, davacı ve Faik'in ortak traktöre ödemiş oldukarı paralar ve satış tarihindeki değeri gözetilmek suretiyle ortaklığın tasfiyesinden ibarettir...) gerekçesile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle; yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekil.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyizedildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, kardeşi olan diğer davalı Faikle ortak olarak satın aldıkları traktör ve ekipmanlarını, FAik'in diğer davalıların murisi Ali'ye tamamını kendisinin haberi olmadan sattığını iddia ile kendi payı olan 500.000 liranın davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan davacının kardeşi Faik davayı kabul etmiş; diğer davalılar ise davacının kötüniyetli olduğunu, traktörün tümünün satıldığını davacı ile kardeşi diğer davalı Faik'in anlaşarak bu davayı açtıkarını ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece satıştan davacının haberdar olduğunu kabul ile davayı reddetmiş, temyiz üzerine özel daire diğer temyiz itirazlarını reddederek kararı diğer davalılar ise davacının kötüniyetli olduğunu, traktörün tümünün satıldığını davacı ile kardeşi diğer davalı Faik'in anlaşarak bu davayı açtıklarını ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece satıştan davacının haberdar olduğunu kabul ile davayı reddetmiş temyiz üzerine özel daire diğer temyiz itirazlarını reddederek kararı sadece davacı ile kardeşi olan davalılardan Faik'in traktör ve teferruatına ortak olduklarını ve tamamının diğer davalıların murisine satıldığının anlaşıldığı bu durum karşısında davacı ile kardeşi Faik arasındaki ortaklığın tasfiyesi gerektiği nedeni ile kararı bozmuş mahkeme direnmiştir.
Yukarıda açıklanan duruma ve bozma kapsamı ve gerekçesine göre Faik dışındaki davalılar hakkında davanın reddine ilişkin mahalli mahkeme kararı kesinleşmiş olmaktadır. O halde davacı ile FAik'in ortak bulundukları dikkate alındığında davalılardan Faik hakkındaki bozma kararına uyularak orada açıklanan biçimde işlem yapılmak icabederken direnilmesi isabetsizdir. O halde Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.2.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.