 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/355
K: 1987/335
T: 06.05.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Anamur Asliye Hukuk mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.12.1984 gün ve 174-578 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.9.1985 gün ve 3080-2863 sayılı ilamı (.... Taraflar arasında düzenlenen 18.8.1982 tarihli sözleşme ile davacı yükleniciler, bilumum malzeme ve işçilik kendilerine ait olmak üzere, kooperatifin arsası üzerine, 8 bloktan oluşan her blok 3 kat ve her kat 2 daire olmak üzere, beher daire için 790.000 lira belirlenerek 37.920.000.- Tl. sı götürü bedelle 48 dairenin yapımını üstlenmişlerdir.
Borçlar Kanunun 365. maddesince, götürü pazarlıktan yüklenici yapılacak şeyi kararlaştırılan bedelle yapmaya mecburdur. Yapılacak şey, tahmin edilenden fazla çalışma ve masrafı gerektirmiş olsa bile, yüklenici bedelin arttırılmasını isteyemez.
Davalı kooperatif vekilinin de cevaplarında kabul ettiği gibi, 15.8.1984 günlü bilirkişi kurulu raporunda, davacı yükleniciler tarafından yapılan işlerin, toplam işe oranı (eserin fiziksel olarak kaçta kaçının yapıldığı) % 30.63 olarak saptanmıştır.
Bu durumda, bulunan oran, götürü ücrete uygulanmalı ve kurulacak orantı sonucu yapılan işe düşen tutar saptanmalı ve bu miktardan davalı kooperatifçe yapılan ödemeler indirilerek varılacak uygun sonuç çevresinde davacıların bir alacağı varsa onun ödetilmesine karar verilmelidir.
Mahkemenin, bu yönü gözden kaçırıp 1982 yılı birim fiyatlarına göre yapılan hesaplamaya dayanarak hüküm kurması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 6.5.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.