 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/321
K: 1987/394
T: 20.05.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (ÇARŞAMBA) Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.11.1984 gün ve 1979/484 - 1984/376 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 14.11.1985 gün ve 1985/1998-7158 sayılı ilamı: (...Davacılar 402, 403, 404 sayılı parsellerin orman olmadığını ileri sürerek tahdit dışına çıkarılmasını istemişler ve yerel mahkeme davayı kabul etmiştir.
Oysa yapılan inceleme ve araştırma hükmü yeterli değildir. Şöyle ki: 1968/800 esas sayılı dosyada Orman Genel Müdürlüğü, tapu iptali yolunda dava açmış ve yerel mahkeme taşınmazın tümünün orman olduğunu belirleyip tapunun iptaline karar vermiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi kararı miktar yönünden bozmuş ve 7050 m2lik kesim için Bakanlığın orman sayılan yerlerdendir diye düşünce belirtmiş olmasına değinerek tamamının orman olduğu saptanmadan tüm tapunun iptal edilemiyeceğinin vurgulamıştır. Yani 7050 m2.lik bölümün dışında kalan kısmında incelenmesi gereğine değinilmiştir.
Bu kez orman tahdit komisyonu taşınmazın tümünün orman olduğunu belirleyip, tahdit içine almış ve davalı yönetimin dosyada mevcut 13.11.1984 tarihli inceleme raporunda ki gerekçesinde açıklanarak tapu kapsamının tamamen orman olduğu belirtilmiştir. Kaldı ki anılan önceki iptal davası sırasında 7050 m2lik kesimin özellikle ve Bakanlık Yazısı ile diğer kanıtlarla orman olduğu Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin kararında dahi vurgulanıp, ne var ki, tamamı için inceleme yapılmadığından bahisle diğer kısımla ilgili olarak karar bozulmuştur. O halde 7050 m2lik kesimin orman olduğu açıklanan taşınmazın tamamı için bu kez inceleme raporunda orman olduğu belirtilmiş olduğuna, tahdit içinde kaldığına göre 15.10.1984 tarihli uzman bilirkişi raporunda taşınmazın yine tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu şeklindeki açıklama çelişik bir sonuç yaratmıştır. O halde eski dosyanın ulaştığı son aşamaya göre 7050 m2lik kesimin orman olduğu açıklanan taşınmazın tamamı için serbest üç orman yüksek mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılarak, taşınmazı önceki 1968'de açılan iptal davası günündeki durumu çerçevesi, biki örtüsü-toprak yapısı incelenip çelişkiler giderilerek orman veya ormandan açma olup olmadığının kesin şekilde belirlenmesi öncesi orman ise orman topraklarının dahi herhangi bir nedenle iktisap edilemeyeceği tahdidin varlığı gözönüne alınıp sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Eksik incelemeye çelişik, yetersiz rapora dayalı karar usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın orman olduğundan bahisle 1968 yılında davalılar aleyhine açılan tapu iptali davası sonunda parselin tamamının orman olduğu gerekçesile tapunun iptaline dair verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12.6.1972 günlü ilamı ile "orman bakanlığının" 21.100 m2lik parselin ancak 7050 m2lik kısmının orman olduğu açıklandığına göre parselin tamamının orman olduğu tesbit edilmeden "davanın tümünün kabul olunması yolsuzdur" nedenleriyle bozulmuştur. Ancak bozmadan sonra dava yenilenmemiş ve dosya işleme konulmamıştır. Bu sebeple olayda kesin hükümden söz edilemez. Diğer yönden hernekadar mahkemece yapılan 4.7.1984 günlü keşif sonucu Orman Mühendisi tarafından tanzim edilen 15.10.1984 günlü raporda, dava konusu taşınmazın 2896 sayılı Yasanın 1. ve 2. maddeleri uyarınca orman olmadığı tesbit edilmiş ise de, Dosya içerisinde bulunan 13.11.1984 günlü inceleme raporunda parselin orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş ve iki rapor arasında esaslı aykırılıklar olduğu görülmüştür. Kaldı ki, dava komisyon kararına itiraz mahiyetinde olduğundan bilirkişinin taşınmazın dava esnasında yapılan keşifteki durumuna göre değil 1968 yılında açılan iptal davası günündeki durumu çevresi, bitki örtüsü ve toprak yapısı incelenmek suretiyle rapor tanzim etmesi gerekirdi. Bu nedenle taşınmazın tamamı için üç orman yüksek mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu ile yukarıdaki esaslar dairesinde yeniden keşif yapılarak çelişkilerin giderilmesi ve taşınmazın orman ve ormadan açma olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi gerekirken tek bir bilirkişi tarafından tanzim edilen ve inceleme raporunda açıklana hususlar hakkında cevap verecek şekilde araştırmayı içermiyen rapora dayanarak önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 20.5.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.