Taraflar arasındaki "nüfus kayıt tashihi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Silifke Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 11.12.1984 gün ve 1983/303 - 1984/720 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

( ... 1 - Davacı vekili tarafından 24.10.1983 tarihli dilekçe ile ikame edilen tanıklardan vazgeçilmemiş bulunduğu halde bu tanıklar dinlenilmeden eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması Usul ve Kanun’a aykırıdır.

2 - Diğer taraftan dava öncelikle davacının gerçek ana ve babası olmadığı ileri sürülen ve fakat nüfus kaydında ana ve baba olarak yazılan Durhasan ve Dürüye Muçuk üzerinden nüfus kaydının silinmesini ( iptalini ) ve ikinci kademe olarak da gerçek ana ve baba olan Elif ve Kerim olarak kayıt düzeltilmesi isteklerini kapsamaktadır. Dava kendilerine ihbar olunan Durhasan ve Dürüye tarafından kabul ve bu yöndeki iddia doğrulandığı halde davacının birinci husustaki isteği konusunda baba adı yönünden gerekli kararın verilmemiş olması kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

1962 doğumlu davacı Sevil tarafından, 2.6.1983 gününde baba olduğu iddia edilen ölü Kerim mirasçıları ve nüfusta ana ve baba olarak görülen Dürüye ve Durhasan'a husumet yöneltilerek aleyhlerine açılan dava istek ve sonucu bakımından babalık davası olarak mütalâa edilip yasal sürenin geçirilmiş olduğundan bahisle, Kerim mirasçıları yönünden reddedilmiş olmakla bu yöne ilişkin direnme kararı gerekçesi isabetlidir. Ancak; 22.9.1981 günlü Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2526 sayılı "bir evlenme akdine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseblerinin düzeltilmesi ve bu birleşmelerin evlilik olarak tesciline ilişkin Kanun" uyarınca inceleme ve araştırma yapılması icabedeceğinden davacının isteği dikkate alınarak bu yönden Kerim hakkında gereken araştırma ve inceleme yapılarak sonucu uyarınca karar verilmek üzere direnme kararı bozulmalıdır. Diğer taraftan Durhasan hakkındaki iddia gerçekleşmiş bulunmasına göre o husustaki isteğin kabulü icabeder. Bu iddia hakkında karar verilmemesi keza bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 2526 sayılı Kanun hükümleri dairesinde inceleme yapılmak ve sonucu dairesinde karar verilmek gerektiğinden direnme kararının bu nedenle ( BOZULMASINA ), oyçokluğuyla karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972