 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/200
K: 1987/109
T: 18.02.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 2.11.1984 gün ve 40-325 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 7.2.1985 gün ve 1531-1266 sayılı ilamıyle: (..Dava konusu taşınmazlar tapu akit tablosuna göre, davalılardan derneğe koşulsuz olarak bağışlanmış, dernek tarafından da sonradan bağış sureti ile diğer davalı Hazineye temlik edilmiştir. Tapulu taşınmazların temliki tapu sicil muhafızlığında resmi senet uyarınca yapılır. Önceden düzenlenen noter senedinde bazı koşullardan bahsedilmişse de tapudaki resmi senetle bağışın kayıtsız ve şartsız yapıldığı açıkca belirtilmiştir. Hal böyle olunca davanın reddi gerekirken yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı Hazine vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, 28.7.1978 gününde noterle yaptığı sözleşme ile tapuda kayıtlı bulunan üç parça taşınmaz malını Kocaeli Korunmaya Muhtaç Çocukları Koruma ve Yetiştirme Birliği'ne bağışlamış ve bağışlamada öngörülen koşula göre birlik bir yıl içinde taşınmaz üzerine tesis yapmağa başlayacak ve beş yıl içinde bu tesisler bitirilecek, bu süre içerisinde inşaata başlanmaz veya bitirilmez ise bağıştan dönülecektir. Daha sonra tapu sicili akit tablosunda, Karamürsel Noterliği'nde aynı gün yapılan sözleşme hükümleri gereğince kayıtsız ve şartsız olarak derneğe bağışlanmış olduğu belirtilmek suretiyle derneğe intikal sağlanmıştır. Bir yıl sonra kaymakamlığın bu yere sağır ve dilsizler okulu yapılmak amacıyla Hazineye bağışlanması için derneğe yazılıyazması üzerine, dernek, taşınmazları Hazineye bağışlamıştır. 1983 yılında davacı, lehine ilk bağış yapılan derneğe ihtarname göndermiş bunu takiben de bağıştan rücu hakkında dava açmıştır. Davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararını Özel Daire tapudaki kayda göre bağışlamanın kayıtsız ve şartsız olduğu gerekçesiyle kararı bozmuş mahkeme ise direnmiştir.
Yukarıda özetlenen duruma göre öncelikle çözümlenmesi gereken husus bağışın kayıtsız şartsız olup, olmadığı sorunudur. Gerçekten tapu sicilinde akit tablosunda bağışın kayıtsız ve şartsız olduğu yazılı isede durum bununla kalmamış aynı akit tablosunda bağışta koşulu öngören noterde düzenlenen belgeye açıkca göndermede bulunularak "Karamürsel Noterliği'nde yapılan sözleşme hükümleri gereğince" kaydına yer verilmiştir. Hal böyle olunca olayda kayıtsız ve şartsız bir bağış değil şarta tabi bir bağışın yapıldığının kabulü gerekir. Bu durum karşısında şartın yerine getirilmesinde temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi zorunludur. Olayda şartın yerine getirilmesi için bir yıl içerisinde tesis kurmaya başlanacak 5 yıl içerisinde de tamamlanacaktır. Yukarıda açıklandığı gibi 1 yıl içerisinde herhangi bir tesis yapımına başlanmamış hatta dava tarihine kadar da başlandığı iddia ve isbat edilmişte değildir. O halde davalı açısında temerrüdün gerçekleştiği anlaşıldığından usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır. (aynı mahiyette HGk.,nun 20.6.1973 gün 1971/1-244/524 sayılı kararı).
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), 492 sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesine 2588 sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen (j) bendi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 18.2.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.