 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1986/1-273
K:1987/66
T:04.02.1987
* ÇİFTÇİYİ TOPRAKLANDIRMA YASASI
* DEVİR YASAĞI BULUNAN TAŞINMAZIN TAPU DIŞI SATIŞI
* ZİLYETLİK
ÖZET:4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasasına göre dağıtılan ve tapu maliki tarafından tapu dışı [haricen] satılan taşınmaz, 766 sayılı Tapula. ma Yasasının 32/C maddesinde belirtilen koşulların varlığı ve açılan davada Hazinenin taraf [hasım] olmaması durumunda, zilyedi adına tescil edilebilir.
(766 s. Tapulama K. m. 32/C)
(4753 s. ÇTK. m. 1)
(3083 s. SAAD. K. m. geçici m. 3)
(3202 s. KHK. m. geçici m. 9)
Taraflar, arasındaki elatmanın önlenmesi ve tapu iptali, tescili' davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine, mukabil davanın kabulüne dair verilen 3.5.1985 gün ve 1984/269 - 1985/307 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 9.7.1985 gün ve 8954-8758 sayılı ilamıyla; (... Dava konusu taşınmaz 1953 yılında 4753 sayılı Yasaya göre ve 25 yıl takyitli olmak üzere davacıya temlik edilmiştir. Takyit süresi içerisinde yapılan harici satış geçersizdir. Takyit 1.12.1984 günü yürürlüğe giren 3083 sayılı Yasa ile ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda davacının (karşılık davalının) dayandığı tapunun hukuki değerini yitirdiğinden söz edilemez. 3083 sayılı Yasanın uyuşmazlığın çözümünde uygulama olanağı yoktur.
O halde, elatmanın önlenmesi davasının harici satış bedeli üzerinden hapis hakkı tanınarak kabulüne, karşılık iptal davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki karar direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı ve mukabil davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü
Davacı tapu kaydına dayanarak, elatmanın önlenmesini istemiş, davalı mukabil dava ile davacının dayandığı tapunun iptali ile, taşınmazın adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Dava konusu 284 parsel sayılı taşınmaz, 1953 yılında 4753 sayılı Yasa gereğince davacıya verilmiş olup, 1958 tarihinde harici senetle davalıya satılmış, 1980 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında da davacı adına tesbit ve tescil edilmiştir. Belirtilen bu hususlar ile taşınmazın halen davalı tasarrufunda bulunduğu yönü tartışmasızdır. Taşınmaz mal tapulu olup, genel kurallara göre tapulu bir taşınmazın haricen satışı geçerli olmaması itibariyle 766 sayılı tapulama Kanununun 92. maddesi delaletiyle 32/0 maddesinin olayda uygulanıp uygulanamayacağı hususunun tartışılması gerekmektedir. Gerçekten 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/C maddesinin bir olayda uygulanabilmesi için, aslında resmi şekilde yapılması gereken satışın, bu resmi şekle uyulmadan yapılmış olması ve zilyetinin tesbit tarihine kadar 10 yıl süre ile taşınmazı nizasız, fasılsız, malik gibi kullanması gerekir. davalı (mukabil davacı) olayda 4753 sayılı Yasa gereğince verilen yere ait tapunun iptalini istemiştir. Her ne kadar anılan Yasaya göre verilen yerlerde 25 yıllık takyit konulmuşsa da, bu olayda 3083 ve 3202 sayılı Yasalarla getirilen 4753 sayılı Yasanın öngördüğü yasağa aykırı davranış nedeniyle Hazinenin açacağı davalara ilişkin düzenlemenin mahiyetine Hazinenin bu davada taraf olmamasına, bu nedenle de takyidin mukadderatının bu davada tartışılmasına gerek bulunmamasına özellikle davacı tarafın takyide dayanmasının objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmamasına göre olayda 766 sayılı Yasanın 32/0 maddesinin uygulanması gerektiğinin kabulü icabeder.
Dosya muhtevasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dava evrakı ve yargılama tutanaklarına göre, 1958 yılından, tesbitin yapıldığı 1980 yılına kadar 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/C maddesinde belirtilen koşullar gerçekleşmiş olduğundan, usül ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
Sonuç: Davacı ve karşılık davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, birinci görüşmede gerekli çoğunluk sağlanamadığından, 4.2.1987 günü yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.