 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/183
K: 1987/106
T: 18.02.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "eşya iadesi ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İZMİR 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen reddine dair verilen 20.3.1984 gün ve 406-125 sayılı kararın incelenmesidavacı vekil itarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 1.5.1985 gün ve 2726-5171 sayılı ilamı: (...Nişan merasiminde yapılan harcamalar nikahın icra olunacağı kanaatiyle yapılan masraflardan bulunmadığından Medeni Kanun'un 84. maddesine göre, karşı taraftan istenemez. Ayrıca zamanla veya kullanma sonucu tüketilen ya da değerinden kaybeden hediye eşyanın da iade esnasındaki durumlarına göre değerlerinin tayini gerekir.
O nedenlerle davalı ve mukabil davacıya mukabil davalıya vermiş olduğu giyim eşyalarının eskime ve tükenme durumları nazarı itibara alınmadan dava tarihindeki bilirkişice saptanan değerlere hükmedilmesi doğru değildir.
Bundan ayrı Medeni Kanun'un 85. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için nişanın bozulmasından dolayı nişanlının fahiş bir surette mutazarrır olması gerekir. Davalı ve karşı davacı nişanlı kız yararına hükmolunan manevi tazminatın dayanağı kabul edilen olayların hiçbiri onun fahiş bir şekilde şahsen zarara uğradığını göstermez. Her nişanın bozulmasında mutad olan olaylar manevi tazminatı gerektirmez.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde, hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 18.2.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.