Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/175
K: 1987/192
T: 18.03.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolaylı yapılan yargılama sonunda; MUĞLA Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.10.1983 gün ve 1982/455 - 1983/388 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.5.1984 gün ve 861-1830 sayılı ilamı: (... Taraflar arasındaki sözleşmenin 9/a maddesinde; konut inşa bedelinin 1 nolu ek belgesinde belirtilen projelere, 2 nolu ek belgesindeki niteliklere ve Bayındırlık Bakanlığı 1973 birim fiyatlarına göre hazırlanan keşif bedelinden genel indirim yapıldıktan sonra şirket karı ilave edilerek bulunduğu bu suretle hesaplanan inşaat bedeline göre şirketçe girişilecek olan genel konut inşaatında, sözleşmede müsbit 72 aylık inşaat ödeme süresi içinde gerek inşaat malzemesi araç, gereç fiyatları ve teknik personel işçilik ücretleri vs. gibi piyasa şartlarında ve gerekse resim, vergi harç vs. gibi kanuni mevzuata vukua gelebilecek değişikliklerden ötürü, konutun nihai ve kesin inşa maliyetine göre tesbit edilecek inşaat fiyatı ile sözleşmedeki ön inşa fiyatı arasında artma veya eksilme meydana gelebileceğini tarafların kabul ettikleri, bu sebeplerle kesin hesaplaşma prensibini koydukları genel inşaatın şirketçe bitirilmesinden sonra, şirketçe yapılacak nihai ve kesin inşaat mahiyeti hesapları sonuçlarında sözleşmedeki inşa ön fiyatına göre artış olduğu takdirde, bu farkı alıcının ek ödeme olarak şirkete nakden tediye edeceği yazılıdır.
Sözleşmenin kesin hesap başlığını taşıyan 21. maddesinde ise; her yıl konutların inşaatı tamamlandıktan sonra yıllık fiili maliyet hesaplarından mezkur bina inşaat fiyatına göre vaki olacak artış ve eksiliş yüzdelerinin şirketçe hesaplanacağı kesin hesaplaşmanın ve konutun inşaatının nihai maliyetine göre, tarafların yapmaları gerekli olan ek ödeme veya iade gibi tediyelerin sözleşmede açıklanan genel konut inşaatının bitiminden sonra şirketçe yapılacak nihai ve kesin maliyet hesabına göre icrasının sağlanacağı ve tarafların yekdiğerini ibralarının gerçekleştirileceği öngörülmüştür. Buna göre davacı şirket, alt yapı hizmetleri de dahil nihai ve kesin maliyet hesabını genel konut inşaatının bitiminden sonra çıkaracak ve davalının ödemeler tutarına göre borçlu olup olmadığı ancak, nihai ve kesin maliyet hesabının çıkarılmasından sonra anlaşılabilecektir.
Davacı vekili, davalının 31.5.1982 tarihi itibariyle 233.220 lira borçlu bulunduğunu ileri sürmüş ise de, bu talebinin kalemlerini açıklamış değildir. Mahkemece öncelikle davacıya isteminin kalemleri nelerden oluştuğu açıklattırılarak sözleşme hükümleri, özellikle sözleşmenin 9/a maddesi ile kesin hesaba ait 21. maddesi gereğince 4.6.1982 tarihli ihtarda belirtilen 1982 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle geçici maliyet hesabı bilirkişi aracılığı ile saptanmalı ödemeler tutarı da gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Bu yönlerden eksik incelemeye davalı olan karar, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı Şirket ile, davalı arasındaki eser sözleşmesine göre, inşaat süresi 72 ay olarak tesbit edilmiş iken, şirketin 26.12.1979 tarihli yazısı ile inşaat süresinin 117 aya çıkarılması ve yeniden yapılan taksit ayarlamasını, davalı ödemelere ait muhasebe kayıtlarına göre ödemeleri kabul etmiştir. Sözleşmeye göre inşaat süresi Ağustos 1973 tarihinde başlamış olmasına göre 117. ayın sonu olan Yası 1983 tarihi maliyet hesabının çıkarılacağı tarihtir.
Davacı ise 31.5.1982 tarihine kadar artan fiyat farklarından oluşan alacağı talep etmekle sorumluluğun bu tarih itibariyle kabulü gerekir. O halde önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 18.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini