 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/133
K: 1987/221
T: 20.03.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 20.12.1984 gün ve 1982/250-84/423 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 16.5.1985 gün ve 1985/2918-4766 sayılı ilamı ile (..Şiddetli geçimsizliğe dayalı davada, maddi vakıaların mutlaka dava dilekçesinde ayrıntılı bir biçimde açıklanması zorunlu değildir. Ortak hayatın çekilmez hale geldiğinin, yani boşanmayı gerektiren durumun gerçekleştiğinin açıklanması yeterlidir. Bunların, yargılama sırasında bildirilmesi iddianın tevsii niteliğinde saıyılamaz. Kaldı ki, duruşmada karşı taraf, tevsie karşı koymamış HUMK185), mahkemece re'sen davacının delillerine değer verilmemiştir. O halde davacının delileri gözönünde tutulmadan davanın red edilmesi yanlıştır. Mahkemece yapılacak iş, dosyada mevcut tarafların bütün delillerinin birlikte tartışılıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Medeni Kanunun 134. maddesi hükmünce "aralarında müşterek hayatın çekilmez bir hale gelmesini mucip olacak derecede şiddetli bir geçimsizlik başgösterdiği takdirde karı kocaların her biri boşanma davasında bulunabilir". Bu nitelikteki davalarda geçimsizliğe yol açan olayların mahiyetleri itibariyle dava dilekçesinin de genel bir biçimde belirtilmesi yeterli olup, olayların dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklanması zorunluluğundan söz edilemez. Bunun doğal sonucu olarak olayların yargılama sırasında açıklanması, iddianın genişletilmesi niteliğinde sayılamaz (Aynı mahiyette Hukuk Genel Kurulu'nun 8.5.1985 gün ve 2-459/424 sayılı kararı). Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki karada direnilmesi usul veyasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.3.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.