Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1986/11-150
K: 1987/234
T: 25.3.1987
  • BİLİRKİŞİ ÜCRETİNİN DEVLET HAZİNESİNDEN KARŞILANMASI ( HUMK. 415. Maddenin Resen Araştırma Prensibinin Söz Konusu Olduğu Davalarda Uygulanacağı )
  • RESEN ARAŞTIRMA PRENSİBİ ( HUMK. 415. Maddenin Re'sen Araştırma Prensibinin Söz Konusu Olduğu Davalarda Uygulanacağı )
  • ÖNEL VE KESİN ÖNELE İLİŞKİN ARA KARAR ( Keşif Giderlerine İlişkin Ara Kararda Yer Alması Gereken Hususlar )
  • KEŞİF GİDERLERİNİN YATIRILMASI İÇİN VERİLEN ÖNEL ( Ara Kararda Yer Alması Gereken Hususlar )
  • ÖNELE UYMAMANIN SONUÇLARI ( Ara Kararda Açıklanması Gereği )
1086/m.163,415
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat davasından" dolayı yapılan yargılama sonunda, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın reddine dair verilen 7.11.1984 gün ve 1983/521-984/697 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi`nin 11.6.1985 gün ve 1985/2788-3717 sayılı ilamiyle; ( ...Mahkemece, 24.2.1984 günlü oturumda bozmaya uyulmak suretiyle keşif yapılmasına karar verilmiş, ancak 25.4.1984 tarihli tutanağa göre, davacı vekili müracaat etmediğinden keşif yapılamamış, duruşmanın talik edildiği 7.5.1984 tarihinde de taraf vekillerinin mazereti kabul edilerek, keşif günü yüzlerine karşı verilmek üzere duruşma 30.5.1984 tarihine ertelenmiştir. Anılan tarihte de eski ara kararı dairesinde 4.6.1984 tarihinde mahallinde keşif icra karar verilmişse de, davacı vekili bu tarihte de müracaat etmediği için keşfin yapılamamış olduğu anlaşılmaktadır. Duruşmanın talik edildiği 11.9.1984 günlü oturumda ise, davacı vekili vekaletten çekildiği için davacı asile bu konuda tebligat çıkarılmasına ve sair muamelelerin bundan sonra düşünülmesine karar verilerek duruşma 7.11.1984 tarihine ertelenmiş ve bu tarihte de kesin mehile ademi riayet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hakim, verdiği sürenin kesin olduğunu ( açıkca ) belirtmemiş ise, bu süreyi geçirmiş olan taraf yeni bir süre verilmesini isteyebilir ( HUMK.163/4 ). Ancak hakimin vereceği bu ikinci süre anılan Yasanın 163. maddesinin 5 ve 6. fıkraları uyarınca kesin olduğu bildirilmemiş olsa bile, yasadan dolayı kesin olup artık o tarafa üçüncü bir süre verilmesi mümkün değildir. Yalnız mahkemenin süreye riayet edilmemesi halinde sonucunu ara kararında göstermesi gerekir. Oysa mahkemenin yukarıda açıklandığı veçhile ara kararlarında verilen mehile riayet edilmemesinin sonucuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Kaldı ki mahkemece HUMK.nun 415. maddesindeki prosedürün de işletilmesi mümkündür.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan bütün bu hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle; yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Türk Yargı sisteminde hakim bir davayı kendiliğinden inceleyerek uyuşmazlığı çözemez ( HUMK.m.72 ). Usulün 74. maddesi uyarınca hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup istekten fazlaya da karar veremez. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibariyle davada ( delillerin taraflarca hazırlanması prensibi ) egemen olup taraflar dinletmek istedikleri tanıkların ve bilgisine başvurulmasını istedikleri bilirkişi masraflarını karşılamakla yükümlüdürler. Az önce açıklanan ilke dışında kamu düzenine dayanan ( resen araştırma prensibi ) nin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durum karşısında bilirkişi ücretini iddiasını isbat durumunda olan davacının yatırmaması halinde Usülün 415. maddesinin tayin olunan müddet içinde iş bu muameleye ait masraf tediye olunmaz ise ileride icap edenlerden istifa olunmak şartıyla Devlet Hazinesinden tediye olunmasına şeklindeki re`sen araştırma prensibinin egemen olduğu davalarda uygulama yeri olan hükmünün dikkate alınmasından söz edilemez ( HGK.nun 15.5.1974 gün, 2/605-528 sayılı; 25.4.1986 gün, 13/67-457 sayılı; 18.2.1987 gün 13/34-104 sayılı kararları ). Bu sebeblerle mahkemenin olayda Usulün 415. maddesinin uygulama yeri bulunmadığına ilişkin direnmesi yerindedir.
Ancak; 2 - HUMK.nun 414. maddesi uyarınca, mahkemece verilen keşif kararında ve keşif giderlerinin yatırılması için aynı Yasanın 163. maddesi gereğince ilgili tarafa verilen önel ve kesin önele ilişkin ara kararında yapılması gereken işlerin neler olduğunun tam bir açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması keşif giderlerinin ( hakim ve mahkeme personelinin yol tazminatını, taşıt giderlerini tanık ve bilirkişi ücretlerini ve bunlara çıkarılacak davetiye giderlerini kapsıyacak biçimde ) ayrıntılı olarak ve yeterli miktarda saptanması ve tarafların önele uymamanın doğuracağı sonuçların açıklanması gerekir.
Olayda ise, 20.5.1984 günlü oturumda davacının istemi üzerine mahkemece ( üç bilirkişi için 5000`er lira ücretlerin yatırılmasına bilirkişilere davacı vekili tarafından haber verilmesine ve keşfin 4.6.1984 günü saat 14`de icrasına ) karar verilerek keşif günü saptanmıştır. Bu nitelikteki ara kararının yeterli sayılamıyacağı, yukarıda yazılı özellikleri taşımadığı bu nedenle HUMK.nun 163. maddesinde öngörülen kesin önel sonuçlarını doğurmasının mümkün olmadığı açıktır.
Yukarıda açıklanan biçimde işlem yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının sadece yukarıda ( 2 ) sayılı bendde yazılı nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.3.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini