 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1986/608
K: 1985/268
T: 13.05.1986
DAVA : Sanığın maktule ile resmen evli olup iki çocukları olduğu, önceleri memur olan sanığın işinden ayrılıp şehirlerarası otobüslerde zaman zaman şoförlük yaptığı, PTT.'de şehirlerarası santralde memure olarak görev yapan maktule ile geçinemeyip aralarında kavga olduğu, maktulenin de raporlu olmasına rağmen bunu saklayıp gece nöbetine gittiğini söyleyip görevine gitmeyerek iki gün evine dönmediği, bu durumdan kuşkulanan sanığın sıkıştırmasına rağmen kiminle nerede olduğunu öğrenemediği, aralarında huzursuzluğun ve kavganın bundan kaynaklandığı, savunmaya göre onu başka erkeklerle gören sanığın olay öncesi anlaşmazlıkların artması üzerine ayrı ev tutup yaşamaya başladıkları, çocukları ile oturan maktuleyi takip ettiği, bir kaç sefer yanında değişik erkeklerle gezerken gödüğü ve yine aksi sabit olmayan savunmaya göre olay günü Ulus'ta görüp konuşmak istediğinde maktulenin konuşacak bir şeyi olmadığını söyledikten sonra 5beni takip etme, sonun kötü olur, gezdiğim erkekleri merak mı ediyorsun, istediğim erkeklerle gezerim-tozarım, sen de boynuz tak ve piyasada aval aval gez..) dediği, bunun üzerine sanığın köşedeki seyyar satıcıdan satın aldığı satırla arkasından gidip Rüzgarlı Sokak içinde ona yetişerek elindeki satırla birkaç defa başına vurup parçalayarak öldürdüğü, olayın işleniş şeklini gören, aralarındaki konuşmaları duyan herhangi bir kimsenin bulunmadığı,
Maktulenin işyerinden getirilen gizli sicil dosyasında aldığı izinler sütunun dolu olduğu, ancak ahlaki durumu hakkında herhangi bir kayda rastlanılmadığı,
Ankara Hükümet Tabipliğinin 8.1.1982 gün ve 558 sayılı raporunda maktulenin her iki kolda ekimoz, sırtta ısırma, parietalde hematom, boyunda ekimozlar nedeniyle 13 gün işten kalır derecede rapor aldığı,
Dinlenen tanık beyanlarına nazaran, maktulenin olaydan önceleri evi yakınan gelen muhtelif araçlara binerek, bilinmeyen yerlere gittiği, yine kimlikleri tesbit edilemeyen kimseler tarafından evindeki telefondan arandığı,
Raporlu olduğu zamanlar bunu sanıktan saklayıp işe gittiğini söyleyerek işine gitmediği,
İş yerinde "boyunca kızı var" şeklinde sözlerle ahlaki yaşantısı hakkında söylentiler çıktığı ve bunları öğrenen sanıkla aralarında geçimsizlik çıkıp tartıştıkları, ayrı ev tutup yaşamaya başladıklarında da maktulenin bazı erkeklerle gezdiği, bütün bu durumların sanığın işlediği suçta haksız tahrik oluşturduğu, direnme kararında gösterilen nedenlerin tahminden öteye gitmediği görülmüştür.
Savunmaya, bunu doğrulayan tanık anlatımlarına göre maktulenin mazbut bir yaşam sürmediği anlaşıldığına, bundan kaynaklanan geçimsizlikle aralarında birçok tartışmalar olduğuna ve aksi sabit olmayan savunmaya göre olay günü maktulenin sanığa (istediğim erkekle gezerim - tozarım, sen de boynuz tak, piyasada aval aval gez) dediğine ve bu hallerde sanıkta TCK.'nun 51/2. maddesinin tatbikini gerektirir adi tahrik oluşacağına göre, Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken, bunda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile re'sen de incelemeye tabi olan yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile re'sen de temyiz incelemesine tabi olan yerel mahkeme direnme hükmünün tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 13.5.1985 tarihinde oybirliği ile karar verildi.