Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1986/42
K: 1986/172
T: 31.03.1986
DAVA : Laikliğe aykırı propanda yapmaktan sanık İlhan'ın hükümlülüğüne dair, (Bursa 3. Ceza Mahkemesi)nden verilen 6.12.1984 gün ve 154-212 sayılı hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 26.3.1985 gün ve 41-40 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 27.1.1986 gün ve 9-4445 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuluşup düşünüldü:
KARAR : Laikliğe aykırı şekilde propaganda yapmak suçundan sanık İlhan'ın TCK.nun 163/4-5, 173/son maddeleri gereğince bir yıl 4 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, Çanakkale İl Merkezinde 5 ay 1 gün emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulmasına ilişkin hükmü, Özel Daire:
(Sanığın eylemi görevi sırasında ve göreve ilişkin bulunduğundan sanık hakkında Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun hükümlerine göre işlem yapılıp, lüzumu muhakeme kararı ile dava açılması gerekirken iddianame ile açılan dava üzerine duruşmaya devamla esas hakkında hüküm tesisi) isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel mahkeme ise;
a) - CMUK.na 3.3.1973 gün ve 1696 sayılı Kanun ile eklenen ek- 1. maddede "Anayasaya yer alan temel hak ve hürriyetleri ideolojik amaçlarla, Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayrılığına dayanılarak nitelikleri Anayasa'da belirtilen Cumhuriyeti ortadan kaldırmak maksadıyla işlenen suçlarla, bunlara murtabıt suçları işleyenler hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmalar, 3005 sayılı Kanunun 1. maddesinin "A" bendindeki mahal ve aynı kanunun 4. maddesinde yazılı zaman kayıtlarına bakılmaksızın bahis konusu kanun hükümlerine göre yapılacağı, bu suçlardan dolayı ilk soruşturma yapılmayacağı" hükme bağlanmıştır. Ek-3. madde ise, ek-1. maddede gösterilen suçların hazırlık soruşturmasına bizzat C. Savcısı veya yardımcıları veya bunların bulunmadıkları hallerde sulh ve sorgu hakimi tarafından yapılacağı açıklanmıştır.
b - 3005 sayılı Kanunun 3. maddesine "siyasi suçlarla hususi mahkeme usullerine ve takibi izin veya karar istihsaline bağlı olan suçlar hakkında bu kanunun tatbik edilmeyeceği" esası benimsenmiştir.
c - Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun ile, memurlar hakkında görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işlenen suçlardan ötürü CMUK.da yer alan bir ilk soruşturma usulü ihdas edilmiştir.
Sanığın işlediği iddia edilen suç, TCK.nun 2. kitabının 1. babında yer almakta ve Devletin şahsiyetine karşı işlenmiş bir suç olarak tanımlanmaktadır.
CMUK. na 1696 sayılı Kanunla eklenen bu ek maddelerde Devletin şahsiyetine karşı cürüm işlenmesi halinde bu davaların 3005 sayılı Yasaya göre görüleceği, soruşturmanın bizzat C. Savcıları tarafından yapılacağı ve özellikle Memurin Muhakematı Hakkında Kanun Muvakkat ile ihdas edilen ve CMUK. da yer alan ilk soruşturma yapılmayacağı belirtilmiş olduğundan, ek-1. maddedeki suçları işleyenlerin memur olmaları halinde dahi ilk tahkikat yapılmasını zorunlu kılan MMHK. hükümlerinin uygulanmaması gerekmiştir. Zira; Devletin şahsiyetine karşı işlenen bu tür suçlarda, suç işleyenlerin en süratli bir şekilde mahkeme huzuruna çıkarılıp yargılanmaları öngörülmüştür.
Suç tarihi ve 1402 sayılı Kanunun 15/a maddesi hükmü gözönünde tutularak, C. Savcılığınca yapılan soruşturma sonunda sanık hakkındaki soruşturma evrakı Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığına gönderilmiş, bu Komutanlığın 16.7.1984 tarihli ve 259 sayılı yazılarıyla "sanığa yüklenen suç her ne kadar Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinin görev ve yetkileri tayin eden 1402 sayılı Kanunun 15. maddesinde sayılan suçlardan ise de, Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde yargılanmasına lüzum görülmeyerek yargılanmasına genel yargı organlarınca devam edilmesi'nin bildirilmesi üzerine, Bursa C. Savcılığı'nca mahkememize kamu davası açılmıştır.
Bunların dışında, daha önceden yapılan idari soruşturma üzerine, Bursa İl İdare Kurulunun 10.12.1981 tarihli ve 297 sayılı kararlariyle aynı fiilden ötürü "sanığın TCK.nun 163. maddesi uyarınca Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmak üzere lüzumu muhakemesine karar verilmiş", bu karara karşı sanık, Danıştay 2. Dairesi nezdinde itirazda bulunmuş, anılan Dairenin 18.5.1984 gün ve 2178/1413 sayılı kararıyla sanığın Saidi Nursi'ye ait suç konusu sözleri içeren takvimi öğretmeni bulunduğu sınıfa asmasının memurluk görevinden doğmadığı gibi, görev sırasında işlenmiş bir suç niteliğinde de bulunmadığı gerekçesiyle "İl Yönetim Kurulu kararının bozularak, anılan suçlar hakkında MMHK. göre karar verilmesine yer olmadığına ve genel hükümler uyarınca işlem yapılmak üzere evrakın C. Savcılığına gönderilmesine" oybirliğiyle karar verilmesi üzerine, iddianame ile kamu davası açılmıştır.
Açıklanan hususları gözönünde tutan mahkememiz, kendisini bu davada görevli ve yetkili görmüştür) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Dosyaya, oluşa ve mevcut delillere göre:
Bursa'da ...... İlkokulu Öğretmenlerinden olan sanık İlhan'ın, öğretmeni bulunduğu sınıfa Said'i Nursi'ye ait sözleri taşıyan takvim asmak suretiyle, laikliğe aykırı şekilde propaganda yaptığı iddia edilmektedir.
Propaganda, başkalarını kendi yanına çekmek maksadı ile bir düşünceyi, bir görüşü yaymak, birden fazla kimselerin bilgisine ulaştırmaktır. Sanığın üzerine atılan suç, ancak sınıfa gelen öğrencilerin, duvara asılı taköimi görüp, incelemesiyle oluşabileceğinden; öğretmen olan sanığın "görevi esnasında" bir suç işlediğinin, dolayısiyle Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanuna tabi olacağının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Memurin Muhakematı Hakkında Kanun, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre daha özel nitelikte bir kanun olup, CMUK.nun ek-1 ve 3200 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan ek 3. maddesinde; bu maddelerde belirtilen suçlardan olması nedeniyle, "TCK. 163. maddesine aykırı davranışta bulunanlar hakkında soruşturma ve kovuşturmanın 3005 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacağı", "bu çeşit suçların hazırlık soruşturmasının bizzat Cumhuriyet Savcıları veya yardımcıları veya bunların bulunmadıkları hallerde Sulh ve Sorgu Hakimi tarafından yapılacağı" yolundaki hükümler, CMUK.nun bu suçlar bakımından Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu yürürlükten kaldırdığı anlamına gelmez.
Aksine bir görüşün kabulü halinde, bu çeşit bir suç işleyen bir hakimi, milletvekilini, diplomatik dokunulmazlığından yararlanan kişiyi de, T.C. Anayasası ve özel yasalar gereğince tabi tutulması gereken usulün dışında soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutmak gerekecektir ki, böyle bir uygulama açıkca Anayasa'ya bu şahıslarla ilgili yasalar ve Milletlerarası Hukuka aykırı olur.
Esasen 3005 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 3. maddesinde "siyasi suçlarla hususi muhakeme usullerine ve tatbiki izin veya karar istihsaline bağlı olan suçlar hakkında bu kanun tatbik edilemez" hükmüne yer vermiştir.
"Tatbiki karar istihsaline bağlı" bir suç işlediği iddia edilen sanık hakkında da, 3005 sayılı Yasanın uygulanmaması gerekir.
Açıklanan hususlar gözönünde tutulduğunda, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, yazılı gerekçe ile direnme kararı verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan, sanık vekillerinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile, Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 31.3.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini