Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1986/365
K: 1987/199
T: 13.04.1987
DAVA : Yayın yolu ile laikliğe aykırı propaganda yapmak suçundan sanık Hasan ve İsmail'in beraetlerine dair, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen 13.2.1986 gün ve 89/19 sayılı hüküm, C.Savcısı'nın temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce incelenerek, 27.5.1986 gün ve 2273/3397 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
C.Başsavcılığı'nın CMUK.nun 322. maddesi gereğince Özel Daire kararının kaldıralarak hükmün bozulması istemini bildiren 7.7.1986 gün ve 91 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilesi üzerine; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Yayın yoluyla laikliğe aykırı propaganda yapmaktan sanıklar Hasan ve İsmail'in beraetlerine dair İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen hükmü C.Savcısı'nın temyizi üzerine inceleyen özel daire :
"Müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış iş bu kabul ve takdir dosya muhtevasına da uygun görülmüş" olduğu gerekçesiyle ve oyçokluğuyla onamış,
Bu karara karşı C.Başsavcılığı kitapların içeriği itibariyle sanıklara yüklenen suçun unsurlarının oluştuğu gerekçesiyle tebliğnameleri doğrultusunda hükmün bozulması gerektiği görüşüyle itiraz etmiştir.
İncelenen dosyaya göre :
Suç konusu yayınlar; Mısır'lı Hasan Benna tarafından yazılan ve 2,3,4. ve 7. sayıları sanık Hasan tarafından çevrisi yapılarak, Temmuz-1984 tarihinde sanık İsmail tarafından basımı gerçekleştirilen (Risaleler) adlı gençliğin el kitapları oluşturmaktadır.
2 nolu Risalenin başlangıç kısmında çevirmen tarafından eserin yazarı Hasan El-Benna hakkında bilgi verilmekte; adı geçenin Mısır'da "İhvan'i Müslimin" Müslüman Kardeşler- adlı örgütün kurucusu ve lideri olduğu, örgütü genişletip Mısır'ın sınırlarını da aşarak öncüsü olduğu ve bu nedenle kendisine iman "Mürşid'ül am" ünvanlarının verildiği, kendisinin sahabe devrindeki islam yaşayışına sonsuz hayranlık duyduğu islamın bu günde aynı şekilde yaşamasını, o temiz ve berrak hayata tekrar kavuşmasını, o hayata dönüldüğünde İslam aleminin maddi ve manevi bütün problemlerinin çözüleceğine sonsuz inancı olduğu, islamı iyi bilen herkesin bu inancı taşıyacağı, müslümün olupta bu inançtan mahrum yaşayan kimselerin islam dinini iyi öğrenmemiş oldukları ve bu yüzden o inanca eremedikleri inandığı İslam davasını gerçek müslümanlara açmak ve aynı iktikamette bir araya getirmek için öldürüldüğü 1949 yılına kadar bu yönde çalışmalar yaptığı belirtilmektedir.
Risalelerde değişik konular ele alınmakla birlikte tümü olarak temel bir esasa dayanmaktadır. Bu ortak nokta müslüman kardeşlerin davası; "Hakimi İslam Devleti"ni kurmaktır.
Risaleler adı kitabın iki nolu sayısında İslam Nizamı ışığı altında meselelerimiz başlığı altında kurtuluşun islamda olduğu, çeşitli teori ve kamplara karşı seçilen yolun islamiyet olduğu din ile siyasetin arasını ayıranların islamı anlamayanlar olduğu belirtilmekte (Sayfa : 15); devamla müslümanların aslında herhangi bir nizam seçmekte hür olmadıkları seçme haklarının olmadığı, mutlaka islam nizamına kabul etmeleri gerektiği, zira bütün müslümanların İslam dininin hem din hemde devlet olduğuna iman ettikleri (sayfa: 34) böylece sosyal hayatın bütün dallarının İslam kuralları üzerine kurulması gerektiği, toplumun ancak bu yolla içinde bulunduğu huzursuzluktan sıyrılabieceği, İslamın hem din, hem cemiyet, hem cami, hem devlet hem dünya, hem ahiret olduğu islamın hem dünyevi, hem de dini meseleleri tanzim ettiği, müslümanların dinin ve dünyanın islami esaslar üzerine kurulmasından mesul oldukları sayfa : 42-43 ileri sürülmekte daha sonraki sayfalarda meselelerin islam nizamı ışığında nasıl halledileceği konusu ele alınıp buna ilişkin islami esaslara dayalı bilgiler verilmekte, bu kitapta yer alan temel düşünceye dayanılarak diğer kitaplarda da konular ele alınarak çözümler bir bir açıklanmakta, kurulacak evrensel islam devletinin ne ırkçı ve kavmiyetçi, ne de bölgeci bir devlet olacağı, bu devletin tüm islam ülkelerini içine alan Şer'i esaslar üzerine kurulu bir devlet olacağı (3. kitap sayfa: 135-136) bütün müslümanların vatanın islam ülkeleri olduğu (3. kitap sayfa 136) işte müslüman kardeşler teşkilatının gayelerinin bu devleti kurmak olduğu (3. kitap sayfa: 152) bu davalarına yalnız bir islam ülkesinin değil bütün müslüman ülkelerin hepsinin katılması gerektiği (3. kitap sayfa:102) Allah'ın bütün müslümanlara cihadı farz kıldığı ve bundan ayrılmaya izin vermediği (3. kitap sayfa: 86) bu dava etrafında bütün müslümanların birlikte çalışması gerektiği (3. kitap 76) her müslümanın bulunduğu yerin hürmete layık, mukaddes, uğrunda cihad edilecek bir vatan olduğu vatan sınırlarını inanç ve imanla çizdikleri (3. kitap sayfa: 36) Allahın emirlerini tenfiz etmeyen her hükümetin elinden iktidarı almaya çalışacakları (4. kitap sayfa: 195) İslam vatanının bölünmez bir bütün olup herhangi bir parçasına yapılan tecavüzün hepsine yapılmış sayılacağı, Filistinlileri, Suriye'ye Kuzey Afrika müslümanlarına batının yaptığının hesabını soracakları (4. kitap sayfa : 219) Halifeliğin asıl yolundan saptırılıp tamamen ilgasından beri müslümanların hilafetin dönmesini ciddiyetle düşünmelerinin dini bir vecibe olduğu (4. kitap sayfa: 201) belirtilmekte bu suretle ortak bir temele dayanan kitaplarla laikliğe aykırı evrensel teokratik bir devlet propagandası yapıldığı, bu propagandanın hedefinin yalnız Mısır halkı olmayıp dünyada yaşayan tüm müslümanlar ve bu meydanda halkının tamamına yakın büyük bir kısmı müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu açık ve seçik bir şekilde anlaşılmıştır.
Anayasa'nın 24. maddesinde herkesin dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğu, 14. maddesine aykırı olmamak şartıyla ibadet dini tayin ve törenlerin serbest olduğu, 14. maddeyle; Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbirinin Devletin Ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devleti'nin ve Cumhuriyeti'nin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin bir kişi veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak ırk, dil, din ve mezhep ayrımı yaratmak veya diğer herhangi bir yolla bu kavram ve görüşlere dayalı bir devlet düzeni kurmak amacıyla kullanılamayacağı ve 24. madde son fıkrasında, kimsenin devletin sosyal, ekonomik, siyasi, veya hukuki temel düzenini kısmende olsa din kurallarına dayandırmak amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan yerleri istismar edemeyeceği ve kötüye kullanamayacağı 14. madde 2. fıkrası ile bu yasaklara aykırı hareket eden veya başkalarını bu yolla teşvik veya tahrik edenler hakkında uygulanacak müeyyidelerin kanunla düzenleneceği belirtilmekte, buna paralel olarak da TCK.nun 163. maddesinde bu yönde propaganda yapan veya telkinde bulunanın cezalandırılacağı hükme bağlanmış TCK.nun 162. maddesinde de, "Kanunun cürüm saydığı neşriyatı nakletmek başlı başına bir cürüm olup faili aynı cezaya tabidir. Naklonulan bu gibi neşriyatın muhteviyatı tasdik olunmadığına veya ihtiyatla nakledildiğine yahut mesuliyeti başka bir kimsenin tamamiyle deruhte eylediğine dair bir kayıt ilavesi, nakilini mesuliyetten vareste kılmaz" denilmiş olmasına göre, içeriği Türk Kanunları'na göre suç olan kitapların Türkçe'ye çevrilip yayınlanmasının da aynı suçu oluşturacağı şüphesizdir. Bu yayın falan ülke yada filan millet için yapılmıştır, biçimindeki düşünceyle tüm unsurlar ile oluşan müsnet suçun oluşmadığını kabul hukuken mümkün değildir.
Bu itibarla sanık Hasan tarafından çevrisi yapılıp Temmuz-1984 tarihinde sanık İsmail Hakkı tarafından basımı gerçekleştirilen dava konusu Risalelerle sanıklar laikliğe aykırı propaganda yapmışlardır.
Ancak; sanık Hasan savunmasında, dava konusu kitapları 1979 yılında tercüme ettiğini ve basılması konusunda yayınevi sahibi ile sözlü anlaşma yaptığını ve basımında o yıl gerçekleştirildiğini, Temmuz-1984 basımı için izni olmadığını ve bu nedenle sorumlu tutulamayacağını savunması karşısında, dava konusu basılı eserlerin 1979 tarihli tercümesine sadık kalınarak ve çevirmeni sanık Hasan'ın izni dışında Temmuz-1984 baskısının yapılıp yapılmadığının soruşturulması ve sonucuna göre sanık Hasan'ın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir.
Bu nedenlerle itirazın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile özel daire onama kararının kaldırılmasına, sanık İsmail'e yüklenen suçun unsurlarıyla oluştuğu sabit iken oluşmadığından bahisle ve sanık Hasan'ın dava konusu kitapların basımı hakkında izni bulunmadığına dair savunması soruşturulup sonucuna göre durumun belirlenmesi gerekirken, noksan soruşturma ile beraatlerine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 16.3.1987 günlü 1. müzakerede 2/3'yi geçen yasal çoğunluk oluşmadığından 13.4.1987 günlü 2. müzakerede çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini