 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1986/261
K: 1986/485
T: 03.11.1986
DAVA : Kasten resmi nikahlı eşini öldürmekten sanık Güler'in hükümlülüğüne dair, (Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 10.10.1985 gün ve 146/153 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olup sanık vekilinin de temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek 10.4.1986 gün ve 180/1515 sayılı ilam ile onanmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı'nın, CMUK.nun 322. maddesince Özel Daire kararının kaldırılarak hükmün bozulması istemini bildiren 9.5.1988 gün ve 53 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine, Ceza Genel kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Kasten kocasını öldürmekten sanık Güler'in TCK.nun 449, 51/1. 59. maddeleri uyarınca sonuç olarak 20 sene ağır hapis cezası ve fer'i cezalarla cezalandırılmasına dair Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen hükmü inceleyen Özel Daire oy çokluğu ile onamıştır. Bu karara karşı süresinde itirazda bulunan C. Başsavcılığı; olayın sebebi ve cereyan tarzı şüpheli kaldığından önceden tanıklıktan çekinen daha sonra tanıklık yapacağını söyleyen tek görgü tanığı Esat'ın dinlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle itirazda bulunmuştur.
İncelenen dosyaya göre:
Sanık Güler'in resmi nikahlı kocası Kadir'i kasten öldürmekten hakkında dava açıldığı, yapılan yargılaması sırasında olayın tek görgü tanığı müşterek çocukları Esat'ın tanıklık yapmaktan çekindiği ve mevcut delillere göre mahkumiyet hükmü kurulduğu, ancak daha sonra temyiz aşamasında adı geçen tanığın verdiği dilekçelerle babasının ölümünün mahkeme kararında açıklandığı şekilde olmadığını ve bu konuda gördüklerini anlatacağını ifade ile dinlenmesini istediği görülmüştür.
Duruşmanın sözlülüğü prensibinin doğal sonucu olarak tanıkların duruşmada dinlenmesi gerekir. Bir vakıanın delili, bir tanığın şahsi bilgisinden ibaret ise, bu tanığın duruşmada dinlenmesi gerekir CMUK. m. 243. Olayın tek görgü tanığı Esat'dır. Bu tanık duruşmada akrabalık nedeniyle tanıklıktan çekinmiş ve dinlenmemiştir. CMUK.nun 245. maddesine göre hazırlık soruşturması sırasında vermiş olduğu ifadesi son soruşturma safhasında okunamaz. Çekinme hakkını kullanan tanığın yeniden dinlenmeye muvafakat edip istemesi halinde dinlenmesini önleyen bir usul hükmü yoktur. Bu itibarla adı geçenin şahidin dinlenmesinden sonra bu şahadetin ve diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi yapılmalıdır.
Açıklanan gerekçeye göre C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler: Dinlenmesini isteyen tanığın görgüye dayalı bir bilgisi olmadığı ve mevcut delillere göre dinlenmesinin de sonucu değiştirmeyeceği görüşüyle itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün gösterilen sebepten BOZULMASINA 3.11.1986 gününde 2/3'yi geçen oyçokluğuyla karar verildi.