Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1986/1-219
K:1986/398
T:29.09.1986
* CEZAYI AZALTICI TAKDİRE DAVALI NEDENLER
ÖZET : Hakim her olayda, sanığı suça götüren nedenleri, olay öncesi ve sonrası, onun kişisel durumunu gözönünde tutarak, takdiri azalt nedenin bulunup bulunmadığını belirtecektir. Yasaya kesin aykırılık olmadıkça bu takdire karışılamaz.
Yerel mahkemenin bu kurala uygun biçimde takdir hakkını kullanarak TCK.nun 59. maddesiyle idam cezasını yaşam boyu ağır hapis cezasına çevirmesine ilişkin verdiği karar yasaldır.
(765 s. TCK m. 59)
Bir suçu hazırlamak için adam öldürmekten sanıklar Cengiz ve Orhan'ın hükümlülüklerine dair, (Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.2.1984 gün ve 9-21 sayılı hüküm resen temyiz incelemesine tabi olup, müdahil vekili ve sanık Orhan'ın da temyizleri üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 13.2. 1986 gün ve 122-9 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini bildiren 11.4.1986 gün ve 1 -1362 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Bir suçu hazırlamak için adam öldürmekten sanıklar Cengiz ve Orhan'ın TCK. nun 64/1, 450/4-7, 59. maddeleri uyarınca müebbet ağır hapis cezasıyla hükümlendirilmelerine ilişkin karar, Özel Dairece: (Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma dışında bir İsabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Orhan'ın sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
1 - Olay, sanıkların ikrarları ile değil suç üstü yakalanmaları ile meydana çıkmış ve olayın işleniş şeklide sanıkların ruhlarındaki vahşeti göstermekte olup haklarında TCK.nun 59. maddesinin uygulanmaması gerektiği halde dosya içeriğine uymayan bazı gerekçelerle ve sanıkların savunmasız adam öldürecek ruh ve haletinde bulundukları nazarı itibare alınmayarak TCK.nun 59. maddesi gereğince indirme yapılması,
2 - Sanıkların nüfus kayıtlarındaki mühürlerin okunaksız olması, yasaya aykırıdır) biçimindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkeme ise; 2. bozma nedenine uyarak gereğini yapmış, birinci bozma nedenine karşı; (Ceza Kanunumuzun 59. maddesi takdiri indirim nedenlerinin neler olduğunu tahdidi olarak göstermemektedir. Bu madde olayın değişik, tarifi mümkün olmayan, ancak gözlemle anlaşılabilen şartlarına uymak suretiyle bir oran tesisi için mümkün olduğu kadar cezaya esneklik verebilme hususunu da sağlamak amacı ile tamamen hakimin takdirine bırakılmıştır. Hakim takdir hakkını olayın icra şartlarına özelliğine, sanığın özel haline, cezanın şiddetine ve sanığın pişmanlık duyup duymamasına göre kullanacaktır. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları ve mahkemelerin uygulamalarına göre cezayı azaltan sebepler şahsi veya maddi, eylemin içinde veya dışında ve cezanın derecesine göre sanık hakkında adalete uygun düşecek her hal ve unsurda bulunabileceği kabul edilmiştir. Nitekim, Nejat Öztürk'ün TCK. nu Kitabı'nda da bu konu işlenmiş ve suçun sebepleri, ekonomik şartların etkisi, kanuni mazeret sebebini teşkil ettiğini bildirdiği haller dışında sanığın ruhi haceti geçmişteki hali, sanığın mağdur ile olan münasebeti, ikrar ve itiraf gibi hakimin vicdanında haklı olarak merhameti gerekli kılan hususlar 59. maddenin uygulanmasını gerektiren sebeplerden birkaçıdır.
Olayımızda sanıkların tenor çok genç oldukları, Kırşehir gibi kolay iş bulma imkanının bulunmadığı bir Orta Anadolu kentinde bulundukları, kendi ikrarlarında belirttikleri gibi çay içecek veya çay parası verecek durumda bile olmadıkları anlaşılmıştır. Sanıkları bu suçu işlemeye yönelten en büyük etken bizce sanıkların içinde bulundukları ekonomik koşullardır. Zira kişinin davranışlarını, içinde bulundukları ekonomik koşullar belirler. Sanıklar çay içecek paraları olmadığını, bu nedenle soygun yaparak elde edecekleri para ile bir başka memlekete çalışmaya gitmeyi düşünmektedirler. Yukarıda da belirtildiği gibi sanıkları bu tür bir suça iten yegüne sebep ekonomik güçsüzlükleridir. Şu hususu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; sanıklar farklı bir ortamda bulunsalardı, büyük bir ihtimalle böyle bir suçu işlemeyeceklerdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi 'nin 1985/20292317 sayılı ilamı ile sırf suçun işleniş biçiminin ağırlığından bahsedilerek TCK.nun 59. maddesinin uygulanmamasını yolsuz bularak bu madde gereğince indirim yapılmasını bozma nedeni saymıştır. Fiilin vehameti, işlenişteki ağırlık, 59. maddenin uygulanmasını gerektirmez. Kanunumuzda da veliamet arzedon olaylarda 59. maddenin uygulanmasını engelleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Zira, vehamet o fiilin niteliğini fay inde esas alınır. Nitekim, bu vahim durum, sanıklar hakkında TCK.nun 450/4 ve 7. maddelerinin uygulanmasına yol açmıştır.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yukarıda tarih ve numarası yazılı bozma ilamı ile olay, sanıkların ikrarları ile değil, suçüstü yakalanmaları ile meydana çıkmış ve olayın işleniş şekli de sanıkların ruhlarındaki vahşeti göstermekte olup, haklarında TCK.nun 59. maddesinin uygulanmamasını gerektirdiği halde dosya içeriğine uymayan bazı gerekçelerle ve sanıkların savunmasız adam öldürecek ruh ve haletinde bulundukları nazarı itibare alınmayarak TCK.nun 59. maddesi gereğince indirim yapılması yasaya aykırı bulunarak mahkememizce verilen karar bozulmuştur.
Sanıklar Cengiz ve Orhan suçüstü yakalanmışlar, ancak suçlarını inkar etmemiş, olayı başka bir yöne saptırmaya çalışmamış veya lehlerine olabilecek ve aksi isbat edilemeyecek herhangi bir savunma da yapmamışlardır. Sanıklar yargılama sırasında yaptıkları olaydan pişmanlık duyduklarını belirtmişler, onların gözlemlenen hallerinde işledikleri suçtan nedamet duyduklarını göstermiştir. Doktorun belirtileri görüşe göre suç işleyen failin kişiliği ile hüküm anındaki failin kişiliği hiçbir zaman aynı değildir. Bu kişilik sürekli olarak değişir ve bu değişimi de ilk mahkeme izleyebilir." Mahkememizce verilen 1985/9 esas ve 1985/21 karar sayılı, 19.2.1985 günlü kararda sırf sanıkların suçlarını ikrar etmeleri ve duruşmadaki saygılı hal ve hareketleri lehlerine indirim nedeni sayılmamış, sanıkların yargılama aşamalarındaki ruh haleti, yetiştikleri çevre, sosyal yapıları, ekonomik koşulları, eğitim dereceleri ve kişilikleri bir bütün olarak değerlendirilmiş ve TCK.nun 59. maddesi gereğince verilen idam cezasından gerekli indirim yapılmıştır. Bozma ilamında bahsedildiği gibi TCK. nun 59. maddesinin uygulama gerekçesi dosya içeriği ile çelişkili olmayıp, son derece uygundur. Yasamız 59 maddenin takdiri indirim nedeninin uygulanıp uygulanmamasını tamamen mahkemenin takdirine bırakmıştır. Ancak mahkemeler bu indirim nedenini uygularken gerekçe göstermek zorundadır. Bu gerekçenin dosya içeriğine uygun olması zorunludur. Eğer Mahkeme, dosya içeriğine uygun kanuni dayanakları olan bir gerekçeye dayanmışlar ise, artık bu maddenin uygulanması veya uygulanmamasına dokunulmaması gerekir. Sanıkların samimi ikrarları ile suç tam olarak aydınlığa çıkmış, izah edilen tüm bu nedenlerle sapıklar hakkında takdiri tahfif sebebinin uygulanmasına karar verilmiştir) biçimindeki gerekçesiyle ilk hükümde direnmiştir.
Dosyaya göre:
Arkadaş olan sanıkların bir iş bulup çalışamamaları sonucu ekonomik güçsüzlüğe duçar kalmaları üzerine aralarında konuşup çareler aradıkları, meşru bir çözüm yolu düşünemeyince "bir soygun yapalım ele geçirdiğimiz parayla büyük şehirlere gidip iş bulup çalısalım" diye karar vererek planlar yapmaya başladıkları, sonunda taksi durağında çalışan Deniz adındaki 20 yaşındaki şoförü gözlerine keserek onu öldürüp üzerindeki para ile otomobilin teybini almaya karar verdikleri, yaptıkları bu plan uyarınca sanık Cengiz'in olay gecesi öldürülenin çalıştığı taksi durağına giderek Meytaş denilen semte götürmek için taksisini kiralayarak yola çıktığı,
Yaptıkları plan uyarınca yolda kendisini beklemekte bulunan suç arkadaşı Orhan'ı da otomobile alarak yola devam ettikleri, Meytaş kireç fabrikasına yaklaştıklarında şoföre "Buradan dön, Kılıç Deresi'nde sağda dur" talimatını verdikleri, öldürülenin bu talimat üzerine otomobilini istenilen yerde stop ettirince sanık Cengiz'in beraberinde getirdiği torbada bulunan acı biberi şoförün gözüne serptiği, diğer sanığında paraşüt ipini boğazına atarak sıkmaya başladığı, bundan yararlanan sanık Cengiz'in taşıdığı bıçağı çekerek iki yerinden yaraladığı, yaralanan şoförün kendisini dışarıya atması üzerine kendileri de dışarı çıkarak biri bıçakla yaralama diğeri de iple sıkıp boğma girişimlerini sürdürerek onu birlikte öldürüp soyguna başlayacakları sırada, sanık Orhan'ın "burada bırakırsak çabuk bulunur, Yeni Sanayi'ye götürelim" diye teklif etmesi üzerine, cesedi otomobilin arka koltuğuna taşıyarak sanık Orhan'ın yönetiminde otomobili Yeni Sanayi Çarşısı'nın arka tarafındaki ıssız sahaya sokarlarken sitenin bekçilerinin görüp düdük çalarak kendilerine doğru gelmeleri üzerine gaza basıp kaçmak istediklerinde otomobilin çamura saplandığı, bunun üzerine bekçiler gelip cesedi görürler korkusuyla otomobili terkederek, bekçilere doğru yürüdükleri, bekçilerin "burada ne geziyorsunuz?" diye söylemeleri üzerine, "Garipler Mahallesi'ne inecektik, otomobil çamura ~saplandı, bir traktör bulup çekelim" diye söyledikleri, bekçilerin durumlarından şüphelenerek kendilerinden ehliyetname sorup ehliyetnamesiz olduklarını öğrenip "polise telefon edip durumu bildirelim" diye konuşmaları üzerine yakalanacaklarını anmayıp kaçmaya başladıkları, telefon üzerine olay yerine gelen polis ekibinin takibi sonucu tarlalar içerisinde yakalandıkları, yapılan sorgularında olayı bütün ayrıntıları ile açıklayarak suçun meydana çıkarılmasına yardımda bulundukları ve ikrarlarıyla eylemlerine vasıf kazandırdıkları ve aşamalarda da bu samimi ikrarlarını sürdürdükleri anlaşılmıştır.
Türk Ceza Kanunu, takdiri azaltıcı sebepler yönünden "sınırlayıcı sistemi' değil, takdiri azaltıcı nedenlerin varlığını hakimin bağımsız değerlendirilmesine bırakarak "serbest takdir sistemi"ni kabul etmiştir.
Nitekim, 59. maddenin, (kanuni tahfif sebeplerinden ayrı olarak mahkemece her zaman fail lehine cezayı hafifletici takdiri sebepler kabul edilirse, idam cezası yerine müebbet ağır hapis, müebbet ağır hapis yerine 30 sene ağır hapis cezası hükmolunur.
Diğer cezalar, altıda birden fazla olmamak üzere indirilir) şeklindeki hükmü ile bu kural kabul edilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, takdiri indirme nedeni, yasa koyucu tarafından, cezaların kişileştirilmesi amaciyle kabul edilmiştir. Serbest takdir sisteminde takdiri azaltıcı sebeplerin mevcut olup olmadığı ve mevcut olanlarının mahiyetlerine göre takdir yetkisi hakime bırakılmıştır. Hakim her olayın nedenini, saiklerini, olay öncesi ve sonrası, sanığın kişisel durumunu gözönünde tutarak, takdiri azaltıcı r~edenin bulunup bulunmadığını belirtecektir. Yasaya kesin aykırılık olmadıkça bu takdire karışılamaz.
Olayımızda yerel mahkeme, sanıkların olaydan önce ve olay sonrasındaki kişiliklerini, onları suça sürükleyen saikleri, geçmişteki hallerini ve ikrarlarıyla suçu meydana çıkarmalarını gözönünde tutarak cezayı sanıklara uygun hale getirmek amacıyla takdir hakkını açıklanan kurala uygun bir biçimde kullanarak TCK.nun 59. maddesiyle idam cezalarını müebbet ağır hapis cezasına çevirmiştir.
Bu itibarla direnme hükmü doğru bulunduğundan, katılan vekilin uyulan kısma ait temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler: Özel Daire kararındaki gerekçeyi benimseyerek direnme hükmünün bozulması yolunda oy kullanmışlardır.
Sonuç : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmü doğru bulunduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 29.9.1986 gününde 2/3'yi geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini