 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1986/1-105
K: 1986/383
T: 22.9.1986
765/m.456
Adam öldürmeye teşebbüsten sanık Halil'in hükümlülüğüne dair, ( Bergama Ağır Ceza Mahkemesi )nden verilen 20.6.1984 gün ve 5-38 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 4.12.1985 gün ve 55-103 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini bildiren 25.2.1986 gün ve 1-122 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Adam öldürmeye teşebbüs suçundan sanık Halil'in TCK.nun 448, 62, 51/2, 54; 2253 sayılı Yasanın 12/2. maddeleri gereğince iki sene sekiz ay hapis cezası ile tecziyesine ilişkin, Yerel Mahkemenin 20.4.1983 gün ve 58-21 sayılı kararını inceleyen Özel Daire, 6.12.1983 gün ve 4161-3915 sayı ile: ( Olay günü araziye hayvan sokma iddiasıyla çıkan münakaşa nedeniyle mağdur-müdahil Nurettin ve oğlu Selami'nin, sanığın annesi Emine'ye hücum ettikleri, Sezai'nin de sanığın babası Şevket'e yüklenip yakasından tutarak sokağa çekmek istediği, Emine'nin elbiselerini yırttıkları, gerek Emine, gerek Şevket'i dövdükleri, Emine'nin imdat istemesi üzerine olay yerine koşan sanık Halil Ömer'in anne ve babasının dövüldüğünü ve mağdur-müdahil Nurettin'in annesini sırtüstü yatırmış üzerinde görünce elindeki çakı bıçağı ile mağdur-müdahilin sırtına, bel tarafına bir defa vurup olay yerinden ayrıldığı tüm dosya kapsamı ve mevcut delillerle anlaşılmış olmasına göre, anne ve babası mağdur-müdahil ile yakın akrabalarının toplu tecavüzüne maruz kalan ve imdat istenmesi üzerine olay yerine gelen sanığın annesini altına alıp dövmekte olduğunu gördüğü mağdur-müdahile, sırf annesine vaki saldırıdan kurtarmak amacıyla bir defa vurmakla yetinmesinde öldürmesi kastının mevcut olmayacağı aşikar olduğu ve eylemi izah edilen özel nedenle yaralama suçunu oluşturduğu halde hakkında TCK.nun 448, 62. maddesinin tatbiki suretiyle suç vasfının tayininde hataya düşülmesi ) isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel Mahkeme ise: ( Sanık, anne ve babasının da karıştığı kavga, başka şahıslarca ayrılmak üzereyken eylemde bulunmuştur. Olayda sanığın, müdahili hedef alarak bıçak gibi elverişli vasıta kullanması ve onu ağır şekilde yaralaması, kastının öldürmek olduğunu göstermektedir ) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Ceza Genel Kurulun'da duruşmalı inceleme yapılacağına dair, yasalarımızda bir hüküm bulunmadığından, sanık vekilinin bu husustaki talebinin reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra yapılan incelemede:
Olay günü sanığın anne ve babası, müdahil Nurettin ve yakınlarının toplu tecavüzüne maruz kalmış; annesinin imdat istemesi üzerine olay yerine gelen sanık, üzerine çıkmış vaziyette annesini dövdüğünü görünce, çakı bıçağını bel nahiyesine vurarak, müdahili hayatını tehlikeye maruz bırakacak ve 25 gün mutad iştigaline engel teşkil edecek şekilde yaralamıştır.
Olayın cereyan tarzı, sanığın çocuk sayılacak yaşta bir kişi olması, suçta kullandığı aletin niteliği, hedef seçerek bıçağını sapladığının kesinlikle anlaşılamaması, bir tek bıçak darbesiyle yetinmiş bulunması gözönünde tutulduğunda, sanığın eyleminin "bıçakla yaralamak" olarak nitelendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 22.9.1986 gününde ve oybirliğiyle karar verildi.