 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1986/157
K: 1986/332
T: 02.06.1986
DAVA : Adam öldürmeye kalkışmak ve 6136 sayılı Kanuna muhalefetten sanıklar Ramazan ve Abdullah'ın hükümlülüklerine dair, (Antalya 1. Ağı Ceza Mahkemesi)'nden verilen 29.11.1984 gün ve 178-152 sayılı hüküm, sanıklar vekillerinin temyizleri üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
ilk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 16.12.1985 gün ve 113-235 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanıklar tarafından süresinde verilen dilekçelerle istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 19.3.1986 gün ve 1/144 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Adam öldürmeye kalkışmak ve 6136 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmaktan sanık Abdullah ve Ramazan'ın hükümlülüklerine dair Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen hükmü inceleyen Özel Daire:
"1 - Sanık Ramazan'ın av tüfeğiyle ateş ederek maduru yaraladığı ve öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılmış bulunmasına göre, sanık hakında TCK.nun 463. maddesinin uygulanması doğru değilse de, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
2 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ramazan'ın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin,cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozma gereği yerine getirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın sübutu ve vasfa ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
Sanık Abdullah'ın eylemi olay yerinde sanık Ramazan'la birlikte bulunup, yaralı mağduru kovalamaktan ibaret bulunmasına göre, hakkında TCk.nun 464/3. maddesiyle ceza tayini gerekirken yazılı şekilde hükm kurulması" isabetsizliğiyle bozmuştur.
Dosyanın gönderildiği mahalli mahkeme özetle; mağdur ve tanık beyanlarına göre, her iki sanığın av tüfekleriyle ateş ederek mağduru yaraladıkları gerekçesiyle direnmiştir.
Ceza Genel Kurulunda duruşmalı inceleme yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığından sanık vekilinin duruşmalı inceleme isteğinin reddiyle dosya üzerinde yapılan incelemede;
21.5.1985 tarihinde kabul edilip 4.6.1985 tarih 18774 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 3206 sayılı Yasa ile değişik Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası;
261 - Hükmün tefhimi, duruşmanın sonunda en az 268. maddede belirtilen hüküm fıkrasının duruşma tutanağına geçirilerek okunması ve gerekçenin başlıca notalarının sözlü olarak bildirilmesi suretiyle olur...
268 - Hüküm fıkrasında; 253. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurmanın mükün olup olmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir... hükümlerini içerir.
Bu düzenlemeler hiçbir kuşkuya yer vermeyecek derecede açık ve kesindir.
İncelenen dosyada hüküm fıkrasının anılan bu hükümlere uygun şekilde duruşma tutanağına geçirilmediği yalnızca gerekçeli kararda gösterilmesiyle yetinildiği görülmüştür.
Bu itibarla yasanın açık ve kesin hükmüne uygun düşmeyen mahalli mahkeme direnme hükmünün öncelikle bu sebepten dolayı bozulmasına karar verilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere CMUK.nun 261. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasını duruşma tutanağına geçirmeyen mahalli mahkeme direnmme hükmünün sair yönleri incelenmeksizin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 2.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.