 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1986/8647
K: 1986/9624
T: 28.10.1986
DAVA : Davacılar, murislerinin meslek hastalığından ölümü üzerine uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacıların miras bırakanı işyerinde çalışmakta iken, meslek hastalığına yakalanmış ve kendisinde tesbit edilen % 50 oranındaki maluliyet nedeniyle davalı aleyhine tazminat davacı açmış ve o dava maddi, manevi tazminatın hüküm altına alınmasiyle sonuçlanıp kesinleşmiştir.
Muris sözü edilen tazminat davasından önce yaşlılık aylığı bağlanması için sosyal Sigortalar Kurumu'na müracaaat etmiş ve 1975 syılında yaşlılık sigortasından aylık bağlanmıştır. Yaşlılık aylığı almakta iken de 1977 yılında ölmüştür. bu dava ile ölenin eşi ve bir çocuğu, murislerinin evvelce tetbit edilen meslek hastalığı sonucu öldüğünü ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat istemişlerdir. Mahkemece, bilirkişinin, murisin 60 yaşına kadar fiilen çalışabileceği, bundan sonra yaşlılık aylığı alabileceği faraziyesinden hareketle hesap ettiği maddi zarar üzerinden gerçekleşen tazminata karar verilmiştir; ancak az önce işaret edildiği gibi miras bırakan 1975 yılında emekli olmuş ve kendisine yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacıların geçimleri de bu yaşlılık aylığından sağlanmaktadır. Bu durum karşısında yoksun kaldıkları maddi zararların yaşlılık aylığından kendileri için sarfedilecek miktar ile sınırlı olması gerekir.
O halde, davacıların maddi tazminat hesapları bu fiili duruma göre yapılmalıdır. Muris, emekli olmamış ve çalışacakmış gibi tazminat hesabı doğru değildir.
3 - Davacı eş ve çocuktan her biri için 2,5 milyon lira manevi tazminat takdiri isabetsiz olup, hak ve nesafet kuralları ile bağdaşmayacak derecede çok fazladır.
4 - Kabule göre de eşin maddi tazminatında isteğin aşılması yanlıştır.
5 - Tefhim edilen kısa kararda HUMK.'nun 381 ve 388 inci maddeleri hükümlerinin gözetilmemiş olması da usule aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeplerden BOZULMASINA, 28.10.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.